"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Hüzün Akşamı

yazı resim

Küheylan bir tayın yelesi gibi,
Saçların uçarken bakanın çokmuş.
Hazreti Eyyüb’ün çilesi gibi,
Gizlice acılar çekenin çokmuş.

Islanmış şekere konan sinekler,
Misali kaç kişi yolunu bekler.
Açınca adını çalan çiçekler,
Gör diye yakaya takanın çokmuş.

Kimisi melek der, kimisi huri,
Sevdana düşenin meyhane yeri.
Fethine ermeden hasret seferi,
Kendi kalesini yıkanın çokmuş.

Sevdanın kanunu intizar diye,
Cennetin yolunda izin var diye,
Seninle mutluluk intihar diye,
Bağrına hançeri sokanın çokmuş.

Gözünden yayılan aşkın veremi,
Gönlümde yarattı çağdaş Keremi.
Kimseye vermedim hasret sıramı,
Yarama tuz biber ekenin çokmuş.

Sitemin besteler kalbe hüzzamı,
Hayatın mayası özlemin gamı.
Sevdanla yanarken hüzün akşamı,
Geceme ızdırap dökenin çokmuş.

Mehmet NACAR

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön