Ben öğretmenim.
Karşımdaki de öğrencidir.
Kız veya erkek fark etmez.
Ailesi zengin ya da fakir hiç fark etmez.
Dünya görüşü mü?
70'li yıllarda okudum liseyi,öğrenciyi ideolojisine
göre değerlendiren,onlara buna göre not veren hocalardan
hep nefret ettim.
Bana buna göre iyi bir not verildiğini de hatırlamıyorum.
Kötü not verilmiş miydi,sanırım evet.
Müzik dersinden ikmale kalmıştım;diğer notlarım,öğrenci diliyle
söyleyeyim,süperken.
Hocalarımın cahilliğine verdim bunu.
İnsanı tanımamazlıklarına bağladım.
İnsan sevgisinden uzaklaşmış olmalarıyla açıkladım bu durumu.
En çok da ideolojik bağnazlıkları söz konusuydu.
Meslek hayatım boyunca,öğrenciye not verirken öğrencinin kendi
başarısını esas aldım.
Sorularıma doğru yanıt vermiş bir öğrencimin notunu düşürmek aklımın
ucundan geçmedi.
Yiğidi öldür fakat hakkını yeme ölçüsü yani
En haşarı öğrencimin dahi hakkını yemedim,yemeyi de düşünmedim.
Bu konuda da bana hiçbir öğrencimin itiraz ettiğine şahit olmadım.
Bir lise öğretmeni olarak ben ''öğretmenliğin şerefine'' halel getirmemeye çalıştım.
Bunları niye yazıyorum peki...
Nostalji olsun diye mi?
Genç öğretmenlere örnek olsun diye mi?
Hayır...
Gündeme bakın şöyle bir...
Ne için yazdığım kolayca anlaşılır.
