İki doz yalnızlık alalı iki sene geçti. İyi hissediyorum kendimi. Arada bir yoklasa da, kalbim atıyor gayet sağlıklı. Anladım ki korkak adam sevilmezmiş ve anladım ki hayat geçmişi düşünerek, yürüyen merdivene tersten binmekmiş.
Her durakta hızlandığımı sanıp, daha birinci basamakta olduğumu bilmek hırslandırdı beni hayata. Evet kabuldeyim ve evet iyileşiyorum. Midem de bulanmıyor eskisi gibi. Sadece ufak soru işaretleri var kollarımda yara gibi. Neden?:Neden karar verme yetisi hepimiz de varken, mutsuz olmayı seçip, en sevdiğimizi de yanımıza almaya çalışıyoruz? Sonuç: Belki de hiç sevmediğimizden.. Ya da hiç bir zaman sevemediğimizden. Kim bilir?
Doktor bey iyileşebildim mi ? Ben iyimiyim sanki ? Tedavi sonuç verdi mi ?
-Gayet iyisiniz Pelin hanım. Sadece direnciniz hala geçmiş değil. Mutluluğa direnç gösteriyor bedeniniz..
-Peki doktor bey o kısa süreli kalp çarpıntısı neydi?
-Bedeninizin oyunuydu eski alışkanlıklarını seviyor yaramaz.
-Ben iyiyim ama tenim hala soluk bu aralar.
-Artık ilaçları bırakma zamanınız geldi. Şimdi sadece izleyici olun. Bitki çayına başlayın. Az flört koyun içine biraz da gülümseme kaynatın. Ve mümkün olduğunca az yazı yazın. Parmaklarınız hala çok hassas.
-Ya iyileşemezsem ? Ya hala güçsüzsem ve yine aynı döngüye girersem?
-Hiç birşey olmayacak güvenin bana. Sadece arada tepki verecek bedeniniz, tam olarak kabulde değilsiniz. Hemen bir bikti çayı yapın kendinize. Aşk romanı alın elinize.
-Şiir gibi konuştunuz doktor bey. Teşekkürler. Bir daha ne zaman geleceğim ?
-Gelmeyin Pelin hanım, gelmeyin artık...
İki Doz Yalnızlık ve İyileşme Süreci
Anladım ki korkak adam sevilmezmiş ve anladım ki hayat geçmişi düşünerek, yürüyen merdivene tersten binmekmiş.