"Yazarlık, ölümsüzlükle flört etmenin en uygun fiyatlı yoludur. Eğer iyi bir avukatınız yoksa, tabii." - Kurt Vonnegut"

İki Mum Yaktım, İkisini de Sol Yanıma Koydum...

yazı resim

uyandım...bir gece vakti nefessiz.
döndüm, sırtını sıvazladım mantığımın, düşüncemi uyuttum.
"şimdi başbaşayız" dedim kendime, bir fısıltı savurdum.
aşk, sen ve ben...
doğruldum...bir sigara yaktım, ucunu harladım, dağladım parmaklarımın ucunu.
kalktım... soğuktu, geceyi aldım sırtıma, geceye sarındım.
iki mum yaktım, ikisini de sol yanıma koydum.
bir sandalye çektim sonra, aynanın karşına oturdum.
saçlarımı topladım, makyaj yaptım, karanlık sürdüm gözlerime, yüzümü yas'ımla boyadım.
yüz'üm ! ...
dokundum... şefkatle dokundum yüzüme, anladım yüzüm kadar yakındın bana.
çektim ellerimi benden, aynadaki suretime dokundum sonra nefretle, anladım yüzüm kadar uzaktın bana.
tastamam acılı bir tebessüm belirdi aynada,
bu kadar yakın ve bir o kadar uzaktım yüzüme.
"tarifi bu olsa gerek yaşadığımın" dedim suretime, zalim bir benzetmenin kahredici yalınlığında.
bu kadar yakın ve bir o kadar uzaktım yüzüme, yani sana, yani aşka...
kızdım...bir küfür savurdum devrilen bir sandalye sesinde.
"şşt..geçecek" dedi suret..."kabulleceksin, ama yasın taze, henüz değil"...
anladım...be gece varamayacaktım yarına, dün'e uyanacaktım yarın da.
"hoşçakal"dedim suretime... gözlerimi kapadım sonra.
gözlerimi kapadım yüzüm döküldü avuçlarıma..
sol yanıma döküldü yüzüm... sol yanım mumlara...

ben, kendimce 03.11.2009 - gece -
]

KİTAP İZLERİ

Gözyaşı Konağı

Şebnem İşigüzel

Osmanlı Sürgününde Modern Bir Kadının Sesi Şebnem İşigüzel, Gözyaşı Konağı’nda, 19. yüzyıl Osmanlısının boğucu atmosferini, ataerkil bir ailenin baskısıyla Büyükada'ya sürgün edilen genç bir kadının
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön