bilmesin kimse seni öptüğüm anı
gözlerindeki esrarı,
başının hep mağrur duruşunu
adını ünlemiyorum artık
sadece attığım yerden kanıyorum
bir öncekinden daha keskin suskunluğum
sorgusuz yatarken şehrin kapıları
kapat kulaklarını ey şehir
inkar et onlara
hiç sevmediler de
dilin sürçsün bu kez
yalan bile olsa
inkar et ey şehir
bak bu sefer nasılda
çoğalıyorum
her parçalanışta
gittiğin günü hatırlarım
elindeki kahır darbelerini
kurumuş göz pınarlarını
bir de erkekler ağlamaz derlerdi
sen hep geceyarıları gittin başka şehirlere
uzayan gölgelerin kuytularında..
terkedişini hatırlarım
beni sevmeyi terkedişini
senin gidişini
ve zehirli bir yılan gibi
çöreklendiğin ruhuma
hüznü sokuşunu
ah şehir..
ışığında sarhoşum bu gece
sokaklarını binbir şarkıda arşınlıyorum yine
ucuz şarapların etkisinde gibiyim
ah şehir..
kahırlara müptelayım bu gece
severdim onu bilirsin
uğursuzdu
ama benimdi..
]