"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

İsmini Koyamadığım Ruh Hali

... bir anda, öyle birdenbire...

yazı resimYZ

Arka planda çalan müziğin peşine düştüm. Renkten renge, kılıktan kılığa büründüm. Zamanım belirsiz. Yakaladım kendimi, ritmin ahengine kaptırdığımda uyandım. Bir tuhaf uyanış; gördüm, yine zamansız boyuttayım. Tekrardan ibaret bir hayat bu, diye sesli düşündüm. Sadece benim değil, dediğimi duydum. Ah!..
Uyandım mı, uyku arası bir sersemlik mi, henüz çözemedim. Çözülmeden geçip gidenlerden bir ruh hali bu, dedim...
Ufak ayrıntılarda keşf edilenler, ha diye farkına varılmayan farkındalıklar güzel. Kulağımda ezgilerin dokülüşü , yüreğimin ses vermesi, güzel. Halim güzel, hayat ise, hiç değil.
Çığlık atan ruhların kara kalem resimleri canlanır zihnimde. Mecazın keskinliğinden gözlerim yaşarır. Damla, damla dökülür isyanlarım. Ruh halim sürünür en diplerde, her dem uyanık olduğum düşlerdeyim... Hayal hepsi, dilek, umuttan ibaret...
Bir aldatmaca, nefessiz bırakan kovalamaca. Sınav demişler yaşamaya, sınavı sınanmadan geçenler... Hayat bu.
Asıl hayat, bir yerde, bir başka biçimde bekler...

eylül

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön