İsyanların Ayyukasında!

Gül getiren kadına kızabilirim, mesela, masama, Hiç olmadığınca tersleyebilirim Ve yıldızları çalmaya kalkışabilirim Ceplerimde şakımayacaklarını göz ardı ederek Ve bir küçük gelinin bekaret kanını bile görmeye cesaret edebilirim Öyle çirkefçesine…

yazı resim

Bu gece her şeyi yakabilir
Her şeyi yeniden onarabilirim…

Kendimi sevmenin coşkunluğunda
İnandığım her şey için
Ölebilme cesaretindeyim!

En güzel şiirleri yazabilir,
En sıcak duygularımı deşebilirim
Ve en kaypak iklimlerin
En müdavimi olabilirim!

Kaçabilirim bir tavernadan
-Hiç olmadığınca-
Şarabı döküp yerlere
Ayakkabılarımı yıkarım
Hiç olmadığınca ayık gezebilirim!

Gül getiren kadına kızabilirim, mesela, masama,
Hiç olmadığınca tersleyebilirim
Ve yıldızları çalmaya kalkışabilirim
Ceplerimde şakımayacaklarını göz ardı ederek
Ve bir küçük gelinin bekaret kanını bile görmeye cesaret edebilirim
Öyle çirkefçesine…

Dibeklerde renkli ve hatta iğne oyalı yemenileri
Öğütesim geldi
Hangi akla hizmetse?

Hiç saç çekmedim,
Çekesim geldi!

Aşktan kaçasım,
Sevişmeye karşı çıkasım, hattı zatında,
Çıyanlarla arkadaşlık edesim tuttu!

Doğru bildiklerim karşı sularda mahpus
Ve edebimle, naçizane,
İsyan edesim tuttu!

Çirkeflikleri ancak sular durular
Böceklerde ölür ve dahi örümcekler
Ve kıyamazken karafatmayı atmaya
Böcek gözlüler – devir daim yasasıdır, beyinlere de ulaşır ve yüreğe döner
Velhasıl
Tekrar pompalanır, ki derdim,
Esaret yüzündendir;
Bu nedenledir ki onmaz isyanım!

Gülgün Karaoğlu
Ekim,21/08

Başa Dön