Başlık yanıltmasın, yazı spontane.
Kış günlerinde yapılacaklar belli, elbette imkanlar dahilinde. Şimdi olanakları sıralamak olmaz, en azından benim anlayışımda.
Fakat kafalar farklı. Evet, içine giremediğimiz tek bir yerdir kafa ( aklın ve mantığın kullanılmadığı bir kafaya öyle bir girilir ki).
Basit bir ifade de olsa şimdilik benim doğrum diyeceğim. Aba altından sopa gösterenlerin gözdağından korktuğumdan değil, bahşedilmiş özgür iradeye saygımdan.
Kafalar sahibine özgü, her biri farklı. Kısaca; kafa var, kafa var.
Çık bu gizemin içinden çıkabilirsen.
İzan kapılarını kapatan kafadan hayır gelmez demedim hiç, bir umut kalır hep içimde. Bu gibi hallerde misal ile müdahale gerek diye düşünürüm. Örneği sunup beklersin, gerisi kısmet.
Herneyse, korku tüneli gibi, ne kafalar var. İçlerine girmek bir yana, fersah fersah uzağa kaçasın kafalar var. Karanlık, izansız, hatta kanlı olanlar.
Işıl Işıl, umut saçanlar, gözyaşı döktüren, sarılası, yüreğinden öpülesi, canım feda dedirtenler var. Çeşit çeşit kafalar. Kafa önemlidir.
eylül