Karanlığın Orta Yerinde Bağdaş Kurmuşum...

dara düştüm sanmayın , çarmıhı da bilirim / hele dönsün bu devran , belki yine gelirim..."

yazı resim

Üstüme çöküyorlar dostum , kirli elleriyle.Yüzlerini bile görmediğim adamlarca hırpalanıyor ömrüm...

Direnmekteyim...

Yazdıklarımla hüküm giydiriyorlar bazen ve bazen söylediklerim infazıma ferman...

Karanlığın orta yerinde bağdaş kurmuşum...

Sen ise susmaktasın , bakışlarını sarmışsın ömrüme / seyre dalmışsın...
Gözlerinin âmâ olmuş yanlarını çek gözlerimden...

Bir hoyrat zaman kuşatmasındayım , bir yerlerdeyim ama nerde ? Kurgulanmış bütün cümleler kırılmakta artık... Ellerim ayaza kesmiş / titremekte....

Ve koşmaktayım ve ciğerlerimi patlatırcasını solumaktayım geceyi...

Omuz vermekten ırak omuzların , el vermekten ziyade el çekmektesin.Bir köşe başındasın , benim uğramadığım , izlemektesin...

Öyle oturduğun yerden birşeyi yorumlamak ,sorgulamak , yargılamak ne kadar kolay değil mi ? Kendi yörüngende bir pencere oluşturup , tek taralı bakınmalar ile ’ işte bak bu böyle ’ demek.Çok maske gördüm bu yaşıma kadar ve çok yüz ile tanış oldum.

Bundandır ki ’ maskeler sırıtkan / yüzler mağdur ’ diye bağırışım...

"Dara düştüm sanmayın , çarmıhı da bilirim / hele dönsün bu devran , belki yine gelirim..."

İmdat Özcan
11.03.2010

Başa Dön