Kokular ölür önce
Ses ölür, mekân ölür
Vedasız gidişler
Selamsız varış
Yıkılmış köprüler
Bitap yakarış
Kokular ölür önce
Ağıtlar ölür
Gün ölür, ölür gece
His ölür
Ölür dokunuş
Ölür ki gülüşler
Ölür her susuş
Koşar dörtnala sükût
Akrep kucağında an
Karışır çığlıklar
Çırpınır tende can
Bin esrarım var zanneder
Kadim hokkabaz yaşam
Bir bebek gülüşüdür
Bir baba kimi zaman
Ağrı olur dizlerinde
Son perdede birkaç adam
Ve sahnede son numara
Yaşlıdır doğan
Ölen yaşlıdan.