Gördüğüm bir fotoğraftı, namluyu başıma dayamışken indirten. Hıçkırıklar arasında yıllardır kurumuş göz pınarlarımdan akan ilk yaşlar oldu. Ağlamanın tadını unutmuşum hep gülmem gerektiğinden. Bu fotoğraf ne ölüme izin veriyor ne de umut getiriyor. Sadece getirdiği biraz daha sabır gereksinimiydi. Ağabeyime bunu yapamazdım, onu tamamen kimsesiz bırakamazdım hele böyle şuursuzken. Yılmışlığa, sürünmüşlüğe devam ederken elimden silahı düşürdüm ve birden çocukluğumdan kalma bir türküyü işittim. ‘’ al yemeni mor yemeni yemenisi sarı’’… Fotoğrafla beraber iyice içim geçti. ağabeyimle beraber palmiye ağacının altında gülücükler saçarak poz veriyorduk. Mini mini ellerimiz varmış. Ne kadar masummuşuz. Kim derdi ki bu hale geleceğimizi? O masum küçük kız çocuğunun yüzüne baktım, o umutlarımı düşündüm o zaman hissettiklerime dair… Ne hayaller kurardım, gelecekle ilgili resimler canlanırdı gözümde. Kendimi telli duvaklı beyazlar içinde düşlerdim ağabey mide hep yanımda. Çok yaşayacaktık, hiç ayrılmayacaktık, ne onun yüzünde, bileklerinde kesikler olacaktı, nede bende bu kirlenmiş yüz. O masumca gülüşlerden hiç kan damlamayacaktı. Ben her zamankinden daha gururlu olacaktım. Kullanılmamışçasına ve onurluca… Bedenime tek bir el dokunmamışçasına, kucak açanlar okşamamışçasına. Saçlarımı bir tek rüzgar savuracaktı, itilircesine atılan tokatlar ve zıpzıp oyunları değil.
Düşler kalmış bir tek eskiden kalma. Hatırlıyorum da ileride kocamın kim olacağını düşünürdüm. Nasıl biri ve dünyanın neresinde şimdi diye. Bu kadar çok erkeğin olacağı hiç aklıma bile gelmemişti. Çok masumca gülerdim hatırlıyorum da, kıkır kıkır olurdum. Şimdi ise kulaklarda çınlayan acı kahkahalar var. Bir an düş görmek isteyerekten başımı yastığa dayadım. Yüzümün göz yaşlarımdan gerildiğini hissettim. Dilime tuz tadı geldi. Birden geçmiş olan 10 yılı düşündüm sadece bir rüyadan ibaret olabilir mi diye. Annemin kucağından atmadığı, babamın içip evden kovmadığı, hiç kimsenin dokunmadığı 21 Temmuz gecesi miydi acaba yıl ise 1993 . Hala 13 yaşın damıydım? 10 yıl hiç yaşanmamış olabilir miydi? Veyahut ta 23 yaşında 13 yaşımdaki halim olabilir mi 10 yılı hiç geri almazcasına silebilir miydim? Daha mı mutlu olabilirdim yoksa, üffffff yaşamadan bilemiyor insan işte!
O iğrenç elleri birden sırtımda hissettim ürperdim. Gözlerimin önüne o bıyık altından akan salyalar geldi o iğrenç yaşlı para babaları... Midem acayip bulandı. 10 yıla ait silmek istemediğim iki hatıra geldi aklıma çekmeceden çıkarttım elime aldım. Biri sevdiğim cesaretsiz adamdan kalma yanımda içtiği son sigarasının izmariti ile, sarhoş bir müşterinin yazdığı şiirden kalma mısralar;
Bu titrek vücudunla daha nereye kadar?
Vesikan yazılmış çoktan,
Faturan kesilmiş hesap kadar,
Aynasızlar peşinde, kaçış yok çıkmaz sokaktan,
Artık bitti küçük fahişe!