Kum ve Gözyaşı
Ben hiç tüccar olmadım ki
Nerden bileyim her gün yeni bir coğrafyada
sensizliği teşhir etmeyi.
Bana acıyarak bakan yüzleri çiğneyip geçecek
halim hiç olmadı ki benim.
Çölleri bezeyecek pırıltılı düşleri ağlarken bırak
tın ardımda.
Şimdi sen bir kervan boyu hasretler peşinde
doludizgin bir hint fukarası...
Hiç bir tapınak sahip çıkmaz bu duruşuna.
Sevdanın çığlığı oldu; savrulan kuma yakarışın
da, yüklü yüklü süzülen göz pınarları adı Has
ret olan siyah derili adamın.
..kum ve gözyaşıydı bu çöle sızan.
Yağıyordu sevdası ellerime sağnak sağnak.
Bu eller hiç tüccar olmadı ki aşkını ele varsin.
Kum ve gözyaşıydı bütün yaşadıklarımız.
Ne kervanın haberi oldu bundan,
Ne de ganimetlere vurgun tüccar.