Mavi çocuğun gelmişti…
Soyunmuş ne varsa tüm yüreğindeki...
Elinde bir kök beyaz sardunya…
Ama sen yoktun…
…sustun… bilirsin korkar susmalarından…ürperir bilirsin…üşür yüreciği…ağlar koca bebeğin…
Bulutlar sardı her yanı
Ateşten damlalar ardından
Yüreğinden içeri yağan nar_ı cehennem suskunluğun…
Sığınacak hiç bir yer yoktu…
Sen yoktun…susmuştun…
…Varsın kessin di alı ala… moru mora gün ışığı …ona ne? sen yoktun işte kap kara
Gök kuşağımı bağışladın ki?
Sanki…
Gözlerinde yağmurların mı dindi?
Yoktun işte kapkara …bilir misin şimşek ışıklarına sığınmak istediğini?
Gazaba …gazabına…ışık olsunda bir lokma…
Sesine sığınmak istedi…
Sen sustun…Yoktun…
Elini soktu göğsünden içeri bir kızıl cevahiri söküp atmak yerinden…sen vardın…yapamadı…
Koştu sonra…
Ciğerlerini patlatırcasına…
O kızıl cevahiri durdururcasına…
…Bir uçurum kıyısında buldu kendini…
Üstü mavi …
Altı mavi…
Son bir kez seslendi…
Ve bekledi…ses ver diye sesine…
Sen sustun…
Ve ekledi…elveda…
…Beyaz sardunyayı attı aşağı…sonra kendini ardından…mavi köpüklere kesti her yan…
Mavi çocuğun gelmişti…
Soyunmuş ne varsa tüm yüreğindeki
Sana gelmişti...
Elinde bir kök beyaz sardunya…
Ama sen yoktun…
asi & mavi