Günaydın gece yarısı,
Bir sürtük edasıyla içime doğarken ay,
Yine karşımdasın, tüm yıldızlarınla
Karanlığın boğucu nefesi sarmış boğazlarımızı,
Burun kemiğin kırılacak,
Ucube zamanlarda, uçsuz bucaksız şehirler kadar yakınım aslında
Zaman donacak tam orta yerinde,
Çıt kırıldılar, bak acılar,
bak orada işte, kumlarla örtülü göl, çöl
Yalnızlık tufanlarında bir gemiyiz hepimiz,
Tanrı, kırgınlık anlarında,
Bir serum dolusu mutluluk yedim,
Ruhuma bir süre yeter,
Sonra ölümü kovalarız filmin en heyecanlı yerlerinde,
Sonra ölüm kovalar bizi hayatın ateşli anlarında,
Ve gözlerde sağnak bir fahişe belirir,
Yas tutarız, aşk ararız,
Birazda fal bakarız birbirimizin, yarı akıllı ruhlarına,
Yollar buluruz,
Kollar buluruz, sonra damarın yerini hesaplar,
Jilet sorgusunda acılar yakarız,
Sonra ölümü kovalarız şiirin en heyecanlı yerinde,
Sonra ölüm bizi kovalar, zevk aldığımız yaşam yerlerinde,
Ve aşk,
Yüreği yaralı sürtük, kalbi daralmış.
Acımak mı? Asla..
Kan uyanır uykusundan,
Jilet sevişirken damarda,