sen açtıkça kırmızı panjurlu falları
üstüne kapatıyorum karamsar fincanları
tebessümse şu beyaz kağıtta varlığın
ama ıslanmışsa dalgalanmışsa
azlığın doymamışlığın
üzerime yorgan gibi çektiği yokluğundandır
dudaklarımın çatladığını hatırlarım
gözlerimin güzellere daldığını
yüreğimin usulca yalnızlığa aktığını da hatırlarım
sen aklıma indikçe
gözlerimin bebekleri
şiir oluyor kağıttan kundaklara
öyle bir sevda ki
naftalinle emzirip bir annenin kollarında
el değmesin diye kaldırası geliyor sandıklara