Nasıl Bir Şeydi Tenine Dokunmak?

yazı resim

Midem bulanıyor şehrin kesmekeşinden
Ehli değil buraların vasıfsız düşüncelerim
Ellerim kan, ellerim kir
Bir bir ağlatıyor dilim, varmıyor
Koşarcasına yolun ortasındaki kokarcasına
Hava dumanlı, zihnim bulanık
Bir rüzgar gelmeli dağıtmalı
Ölmeli akvaryuma hapsedilmiş
kırmızı küçük balık
Sevginin dili olsa belki hiç susmazdı
Azdı yine gönül, kutsalları hiç saydı
Gözlerin diyorum ölümümün habercileri
Alıp götürüyor ruhumu
çekiyor cesedimden kendini
Yağmurlara duacıyım
yağmalı ki silsin tüm pislikleri
İsilik çıkarmak gibiydi seni sensiz düşünmek
Üşümek bir başına, yorgan altında yazları
İşte öyle bir şeydi tenine dokunmak
İşte öyle bir şeydi tenine dokunmak
İşte öyle bir şeydi tenine dokunmak
Seni senle yaşarken
Seni bensiz yaşayanlara ağlamak
ağlamak, gülmek, tekrar ağlamak..
Bilemezsin kadınım, titrek sesimin sebebini
Edebini bilmeyenler gibi değilim, tutamam ellerini
Geçmişin geleceğine küfürler savurmak değil
Şimdiye ışık tutmayı bilirim
Kim ne derse desin,
ben bir seni bilirim, bir seni severim
sevdiğim

Hüseyin Değirmenci

Başa Dön