Çığlıklarımın durağından bir yolcu daha gitti,
Uzaklara doğru.
Bu kaçıncı yalnızlık tufanıdır acaba;
Üzerime yağan.
Pencereme bakan bir hilâl,
Altında denizin durgun görüntüsü
Ve ellerimde bir çay bardağı…
Sen/siz kalakaldım bu diyarlarda.
Gittin ha!
Gülüşü’nü yanına alarak.
Ellerindeki sıcaklığı da beraberinde götürerek…
Sen/siz yürüyorum gecenin kalabalığına.
İsa’nın çilesiyimdir artık
Ve çekemez/çekilemez oldum.
Tutanağını tutuyorum sen/sizliğinin
Acıyı damıtıyor peteklerim.
Ey beraberce güneşini batırdığımız “köyüm! ”
Beraberce özgürlüğe uğurladığımız “Seyit! ”
Ve karabasan gecelerdeki kalabalık “yüzler! ”
Nerdesiniz artık…
Yoksa hepsi birer düş müydü çocukluğumdan geriye kalan.
Yada bir ütopyaya mı dönüştünüz…?