Ömrüm Yalandır Benim

Tarih bilinci olmayan bir memlekette / yasadışı sözlerim vardı benim. / İhtilallerin duldasında gölgelendim / bir mayıs sabahı.

yazı resim

Çok zaman önceydi
çok zaman...

Asfalt yollara yattığım günlerden
gürültüsünü yitiren şehirlerin
sessizliğinden çalmıştım sevdayı.

Sarı sıcak bir öğlen miydi
yoksa serin bir ikindi mi olmuştu vakit?
Meydanlara düşmüştüm
evet hatırlıyorum
kederli gözlerimle
sonsuzca bir sevinin
resmini çiziyordum sulara.

Her kesimden halkımın
''açız'' dediği zamanlarda
ve devrimin kıyısından
geçtiğimiz
olağanüstü şartlar altında
saçma sapan düşler büyüttüm ben.

Yorgun kafe akşamlarına veda ederken
cebimde silik sevda şiirleri
bir kaç sevdiğim makale
sokak lambasının
titrek aydınlığında bulduğum
tarihi geçmiş bir hakperest gazete
düşerdim yollara.

Nasırlı ellerimden
kederli bir yaşam belirtisi
yaşlı gözlerimden
insanı ürperten
herhangi bir paylaşım hikayesi görünürdü.

Islık çalarak geçtiğim sokaklar
hayalet suretinde peyda olurdu.
Gece vardiyasına kalmış çöpçüler
bedeni satılık fahişeler
ve bir de ben olurdum
o öksüz, loş karanlıklarda.

Tarih bilinci olmayan bir memlekette
yasadışı sözlerim vardı benim.
İhtilallerin duldasında gölgelendim
bir mayıs sabahı.

Çıplak ayaklarımla
işçi bayramlarında,
savaş karşıtı eylemlerin tam ortasında
koştum yıllarca.
Anarşist yaftası yedim,
sürgünlere çağrıldı adım.
Vatanım için can feda ederken
Vatan haini ilan edildim.

Ne aşkta kazandım ne savaşta
yitirdiğim koca bir hayattı benim.
Salaş meyhanelerde
kirli sakallı, koca göbekliler
biralarını yudumlayıp
proleterya'nın şerefine
kadeh kaldırırken
ve masalarda devrim naraları atarken
ben;
sadece kaybettiğim sevdaya ağlıyordum.

Gönlüm hücrelere tıkılmış
aşklarım
onursuz düşmanlarımca pazarlanmıştı.
Düş sattığım masum çocuklar
peşime düştü
geceler ve gündüzler boyu.

Çok zaman önceydi
çok zaman....

Bir bahar mevsiminde bulduğum aşk
bir zemheri kış gününde
avuçlarımdan kaymış
Meydan şairlere
ben meydanlara kalmıştım.

Fotoromanı olmayacak sanal bir aşkın
final tezinden sonra
geriye sadece
küllerim kaldı.
geriye hiç bir şey kalmadı belki.

Bir hayat bittikten sonra
geriye ne kalmış
çok ta önemli mi?

Ne mücadeleye adanmış bir hayat
ne de kuşların cıvıltıları
küskün ömrüme inat
tat vermiyor gönlüme.

Hafızamda
bulanık bir resimdir artık mutluluk
kömür karası gözlerim
kapanıyor yavaş yavaş.
İstemem; vermeyin bana
ne bir nasihat ne de bir nutuk.

Çok zaman önceydi
çok zaman...

Bir sabah namazı
alnım seccadeye düşerken
gördüm ki
vakit tamam olmuş
ne dünyam mutlu
ne ahiretim mesud olmuş.

Her hikâye
güzel bir son taşımaz koynunda
ama
sen yine de umudu diri tut sevgili
bakarsın
sevda takıp güneşi koluna
kış ortasında umulmaz bir yaz la gelir;
ayrılığa alışkın bizlerin karanlık öyküsü
bürünüp mavilere
herhangi bir mevsim
göğsünde taşıdığı beyazla gelir.

Başa Dön