Orda Bir Köy Var Uzakta

Hep bizim olan ama uzaklarda bekleyenlere dair...

yazı resim

İlkokulun silgi ve tebeşir kokan sıralarında öğretmişlerdi bize gurbeti bu şarkıyla . Sanki herkes biliyordu bir gün uzaklara gideceğimizi ve göz yaşı olup akacağını bütün sevdiklerimizin.

Hayattan habersiz oyunlar oynarken tek derdimiz misket oyununda kaybettiğimiz bilyelerdi yada sabah yaptımız maçta diğer sınıftan yediğimiz gollerdi.o zamanlar okulda kimin elması daha çok kızardı kim daha güzel resim yaptı yada sınıfın en güzel kızı kime baktı gibi ciddi konular meşgul ederdi gündemimizi. Gurbete ve hasrete üzülecek değildik ya o bir şarkının nakaratlarıydı ve müzik dersi çoktan bitmişti.

Derken gözerimizi terminallerde açtık ; kimimiz asker oldu kimimiz bir okul okuyordu yada uzaklardan evlenip yuva kurdu. Saatler gelince de herkes bir bir yola koyuldu ve otobüslerimiz tek tek ziyaret etti yıkılası gurbetin bütün duraklarını. Gurbet artık şarkı nakaratlarından çıkmıştı bir ev ödevi de değildi kompozisyon dersinin hatta biyoloji dersinin aksine kanın içinde alyuvarlar ve akyuvarlardan başka hasret de vardı bol miktarda. O zamanlarda başladı fotoğrafların arkasına tarih ve zaman yazma hastalığı ve noktasız cümlelere sığdırmaya çalışmak kahrolası ayrılığı. Kara tren gecikiyordu ve muhtemelen hiç gelmeyecekti. Ya postacıya ne demeli bizim evin önünden bile geçmiyordu.

Gurbetin hasret ocaklarında çalışmaktan nasır tutmaya başlamıştı yürekler ve bir ilkbahar yağmuru gibi geliyordu gazete köşelerinde çıkan bizim oralardan haberler. Şair olmak hiç de zor değilmiş meğer ; bir kağıt bir kalem birde hasret gerisi postacıya zahmet. Bütün kahırlar müptela olmuştuk olmasına ama bayramlarda kimsenin eli öpememek hele akşamları eve gelince anamızın yemeklerini yiyememek çok koyuyordu. Birde hasretleri cüzdanımızın bir köşesindeki resimlerle gidermek hele telefonda konuşurken oğlum sesiyle titremek telefonu kapatıp herkese inat göz yaşı dökmek ömürden ömür yiyordu.

Tam isyanın kör sokaklarında gezinirken birden ana yüreğinden akan dualar yetişti imdadımıza. Bitmeyecekti bu körolası gurbet ama orda bir köy vardı uzaklarda bizim köyümüzdü o köy birgün nasılsa gidecektik oraya….

Yorumlar

Başa Dön