Öykünün Başı

Yangın yerlerdinden dolaştık, ellerimiz kanarken susuzluktan, sakladık hırçınlığını göklerimizin.Hep biryerlerinde yaşamımızın yanlış yaptık, sorguladık erdemleri

yazı resim

Yangın yerlerdinden dolaştık, ellerimiz kanarken
susuzluktan, sakladık hırçınlığını göklerimizin.Hep
biryerlerinde yaşamımızın yanlış yaptık, sorguladık
erdemlerimizin gelmişini geçmişini, yorgunduk,
sesimizde soluğumuzda rehindi zavallı uykulara.Nerede
duracağını bilemedi hiç ayaklarımız, öfkeye sevda dedik, kine sevda, çirkefe sevda.Sonra evrenin merkezi saydık kendimizi, en büyük suçumuzda buydu, hangimiz dedik hangimiz daha çok sevdalı?Sen, kirletirken gerçeğin namusunu, geçerken ırzına küçük kız çocuklarının hayallerinin, ben kızıl kırmızı şafaklarda ağladım sana...
Polisler geldi, seni sordular "O gitti" dedik, "Martıların kanatlarında gitti.Yalancı bir bahar aldı son valizinide..."
Ardından, Leyla çıplak ayakları ile kanter içinde geldi evimize.Mecnun aldatıyormuş onu internette bir sürü dişi ile "Nasıl olur?" dedi "Ben Leylayım o da Mecnun, bir destanız biz, nasıl olur?" Susturduk zar zor "Bak" dedik "Mecnun hasta bizce, kurtar kendini bir an önce boşanın bitsin bu işkence." Sabahı bekleyemedi çıkıp terketti düşlerimizi.Sonra patavatsız bir yağmur döküldü gözlerimizden, mevlaya sığındık içimiz soğusun diye, olmadı dualarda artık iyi gelmiyordu gönül kanserine ... Evde bırakıp bizleri, vurdum ayaklarımı sokaklara.Bir kız çocuğu takıldı peşime hızladırdım adımlarımı, olmadı koştum gene buldu beni nefes tazelemek için durduğum bir köşede.Yakaladım ince kollarından, korku dolu gözlerle bakması gerekiyordu.Böyle durumlarda küçük kız çocukları korku dolu gözlerle bakar ne olur canımı yakma derdi, o ise gülümsedi bana, boşta kalan elini sokup cebine bir kaç misket çıkardı "Bak" dedi, "Misketlerim diğer cebimde de martılar var, görmek ister misin?" Şaşkınlıktan konuşamadım bir süre , "Göster bakalım" dedim belki beni
eğlendirir, belki anımsarım gözlerimde ki yaşlı kız
çocuğunu ..."Hayır dedi göremezsin sen ölesiye körsün, ben hasta bir kız çocuğuyum söylemedi mi sana kara gözlü adam? Ben onun hastalığının, hasta çocuğuyum".
Nasılda soğuktu caddeler nasılda hüzünlü bakıyordu sokak lambalarının tek gözleri..."Haydi" dedim "Git evine küçük kız ben herşeyi gördüm göstermesende ama bu benim kaderim körü oynamalıyım yoksa kör olur kızım , sen kaç ve kurtar kendini bu son şansın" Arkasını döndü ve yürüdü küçük kız ne sefil bir aşk tı dedi uluyan köpeklere doğru, ne sefil bir aşktı.....
Ceylan'a Dilek'i için...

Başa Dön