RÜZGAR
Karanlığı seyrediyorum;
Yaz akşamları titreyen yaprakları.
O ılık esen rüzgarın usulca değip de,
Koparmadığı hüzünlü yaprakları.
Hep kararlı duruyorlardı onlar dallarında.
Usulca ağırladı rüzgar kollarında.
Yeni bir güne emanet etti.
Yarından eminmiş gibi devam etti.
Rüzgar!...
Rüzgar sen bilmiyor musun fırtına da var?
Sen bilmiyor musun yağmur da var?
Aldırmıyor musun solmak da var?
Ah rüzgar...
Esen çöl yeli gibiydin gitmedin kaldın.
Sen hangi mevsimden emanetsin.
Bana emanetsen hoşgeldin.
Ama benden öyle kolay gidemezsin...
Her yaprağı aynı sonla silemezsin...
