- Sonra... Sonradan sonra
Yine
Bir şair ölür...
Binmilyondoksandokuzolur Ama yazısı kalır El verir Elli olur Yüz verir Yüz olur Güz alır Bahar verir Yazdıkları ölümsüz olur Gök semada
Kara çarşafı germekten kaybolmuş
Elleriniz ve nasıl ki mecbur
Nasır tutmuş yüreğiniz.
Kirli çarmaşırlara bürünmüş
zamanınız efil efil...
Yetersizliği bana
Güya yalnızlığı sizin olsun
Dünyanın
Nefes alamıyorsun
Hayata yakın ama
Terksen ki hayat yolunda
Mevad ellerinde
Bozgun geceler kaybeder
Yıldızlarını kendileri gibi
Sevmek eski zamanların işi
Elbette hep bi çömez
Gelen bebeler (Angara ağzı)
Kristalleriyle ağlamaklı
Renk verir heryere
Kuars içine dönük
Karanlık serinde
Demlenir neden?
-Arsızsa bu yalnızlık çıkarma hiç koynundan-
Şehirler kuran hükmün
Deresinde bir yengeç
Ölür mavi beyaz
Alakart sofralarının kahkahasında
Şişmiş karınlı baronların,
Damarları gerinmez
Ne sandın hırsları
Doyumsuz olur elbette
Doyuramazsın
Etrafın leş kokusu dolar
Yapay bataklıklarda bir tek
Sivsisinekler and içer
Kan emmeye
Kurbağalar yine ölür
Yeşil üstünde benekleriyle...
Bir orman çöl olur yavaş yavaş
Tevazuyu terksen
Mutenahi aklınla
Sayrı ellerinden kaçan deniz
Ulaşır bir bir unuta
Unut çünkü bahçelerin sınırları
Olmamalı
Daha fazla yeşerebilesin
Toprak mı sana muhtaç
Sen mi toprağa
Yoksa açmış ağzını
Bir şimal garp Antartika
Açarken ıslahını kendi bildiğince
yapar yerli yerini artık
Dokunma afeti deryanın
Başındaki
O son küçük balığa.
-Kendimin ellerinden kendimi tutuyorum-
Göremeyen göz
Düşünmeyen akıl,
Ulak bı zaman ve
Pratik bı zeka tutulmuş gibi
Sorgu sana ne bahşedilmişti
Sen ne yapmaya çalışıyorsun
Kara içinde bir nesne
Su içinde bir yansıma
Semada bı yıldız
Söyler sana...
Senden güzeli
Aynalarda mı sanıyorsun hâlâ
İçinde olduğun, içini neden
bitiriyorsun.
İnanç mabetlerinde kendini mi
Aklıyorsun?
Yoksa neslini mi kurban ediyorsun
Boşluğa
Özünü anlamıyorsun
Düzeni geldiğin gibi gitmelisin aşka
Yürü üstüne üstüne
Yık onu sevginle
Ya da hiçliğinde ateşinin
Buzlarını bas üstüne üstüne
-Bir şairin son dörtlüğü gibi Olmadı bu hayatın değil mi?-
Ondandır duygu eksikliğin bana soracağın sorunun cevabı seni güldürür
"Ben bı Ankara ölüsüyüm, boşver Tcpassenger' ı... Denizi yok...
Balçık balçık ya da çöl kumu tane tane Musemma münhal olamasa Gerek, Afrika'da menekşe Anadolu'da gül Ve Nergisler Özgürlüğü seçer zirvelerde Sükse her daim nefsine dur demekle olur... Bilki dolduramazsın.
Yerinde güzel olunur yad eller Sen nereye aitsin? Sadece iyi kollamalısın ve gülü dalında koklamalısın.
Zira
Cam pazarında camlar satılır
Dikkat etmezsen
O camların kesiği yüreğini tamamen vurur
Canın yerle yeksan olur ve
Bu fanus yok olur
Çünkü
Habitatın içinde zerresin
Zerre olmanın kıymeti hikmetini
Yine arar durursun
Senide birgün tüketecek Öyle ya da böyle Bu dünya
-Kendini ziyadesiyle Resetlemezsen ebedine-
Yeniden
Ey can
Şairini bitirme seansında
Ters köşe olabilirsin
Senkron bu halbu ki
Çoktan sen de ölmüşsün
Bu sebeple
Sarhoştur gönlünüz
Akrepler yelkovana makas yaptikça
Asarım kendimi
Ve
Dillerim susun, sussun artık
Ateşin buzları
Rahat bırakın beni
Birikmeyin artık
-Zaman en güzel tımar hayvan bedenime.-
Yakamam bu şehri... Çünku aklım başka Şarlar içinde
Çünkü seni arıyorum ey herşeyi sevmeme sebep olan aşk sen neredesin...
Sadece bir Şairdi desinler bana...
Tcpassenger_ierdogan