Bir asit yağmuru sanki bu hüzün sağanağı
Sadece tenimi değil derimin altını taa iliklerimi yakıyor hatta
Artık kendi adımın kıblesini bile bulacak durumda değilim. Birtek naifler hep mutlu galiba, günahsızlar yani
Annem mesela , kayıtsız şartsız sevmişti beni, birtek osevmişti zaten
Sabah kalktığımda sol cenapta gördüğüm bu yüz üç saat önce zevk naraları atıyordu üzerimde
Henüz evrim geçirmekte olan şu yüz ifadesi ,terkedilmiş bir ağaç kovuğu sanki korkuyorum ondan, hayatımın yarısını veremem artık ona
Sevdiğimdi oysa...
Tüm sokakları yakarak ve unutarak tüm sevdiklerimi -zaten hiç yoktular-terkediyorum bu kenti
Bu sağanak yüzümü tanınmayacak hale getirdi biliyorum kimse acıdan ölmüyor ama bu kadar hüzün çok fazla
Bu sağanaktan korunmak için bir şemsiye arıyorum, ama yoksun, yoksan yokum
Yok-ol-uyor-um
Bir cehennem harareti,öyle bir zulüm cevelan dolu bir ortam kıyametin bir an öncesinin ıssızlığı işte hayat
Sağanak
Bir cehennem harareti,öyle bir zulüm cevelan dolu bir ortam işte hayat