Gün başlamıştı yine , umutsuz günlerden bir tanesi daha.Boş günlerden biri vardı önümde , diğerleri gibi...
Dağınık ve tek başıma yaşadığım sefil evden çıktım yanıma tüm boşvermişliğimi alarak.Dolaşacaktım başıboşca ,serbestce. Plansız olduğumu planlamıştım dün gece düşündüğüm planlarımda...
Kendimi yollara attım,yürüyordum,sıkıcı bir öğle sıcağı vardı. Amaçsızca yürüyordum amansız yollarda. Amaçsız olmak için fazlaca amacı olan biriydim ayrıca. Tüm serinliğe rağmen üzerimde bir palto bile olmadan yürüyordum tam kendim gibi. Zıtlaşmıştım. Hayatın dikine gitmiştim yine. Çıkardım ve müzikçalarımdan yalnızlık şarkılarımı açtım. Hiç düşünmemeyi düşündüm , elbette ki olmadı. Düşüneyim dedim bahtsızlığımı, yalnızlığımı... Bahtım yaşadığım yer gibiydi aynı. Çok bilinen bir şehrin, hiç bilinmeyen bir yerinin hiç bilinmeyen bir insanıydım.Sıyrıldım her şeyden ve gezdim sokakları. Duvarlar simsiyah , renkler dargın... Çocuklar şarkı söylerdi ama artık suskundu sokaklar. Sitemim geçmişe , insana , hayata , kaybolmuş kendime...
Deniz kenarına çıktım.Bilinen şehrin görünen yüzüne... Onca kalabalığın arasında tüm yalnızlığımla savruluyordum. İnsanlar mutluydu , neden acaba ? Daha doğrusu mutluluk ne demek ki? Hatırladım , yanında seni seven birilerinin olması demekti. Fark ettim ki seveni olan için çok güzeldi bu şehir. Ya bekleyeni olan için? Beklemekse şimdi, tam ortasında kalmak yangının. Olan tüm renklere karşılık , hiç olmayan siyahı görmek her vakit umutsuzluktan...
Sen baktın mı hiç hayata kendinin dışından. Sen bir kere bile kendin olmamayı düşünürken her gün kendine geri gelmeyi istedin mi? Hiç gelmeyeceğini bile bile bekledin mi birisini bir ömür. Daldın mı bir yangının ortasına ? İşte artık , ben o yangının ortasında kaldım, gittikçe eriyordum. Gelmeyecek günlerin hatırına gelecek caddelere adamıştım kendimi. Senden hiç ayrılmamak için seni düşünmemeyi düşünmüyordum ve hep bu düşünceyle savruluyordum hayatta , karanlık yerlerde...
Sana bunları hiç bilmediğin bi yerden yazıyorum. Ben senin hiç görmediğin bi yerden düşüyorum. Gözlerim kapalı, her yer hala aynı karanlık. Ben senin hiç tahmin etmediğin bir yere yürüyorum. Sana bunları hiç duymadığın bi yerden yazıyorum. Ben senin hiç olmadığın bi yerde duruyorum. Sen benim hiç bilmediğim bi yerde uyuyor, bense senin hiç bilmediğin bi yerde ölüyorum.
Sahibini arayan sokak köpeği, yıllar sonra umutsuzluğuna bile yenildi. Umutsuzlukla yıllarca aradığı sahibini bulamadı. O şimdi kayboldu yangının ortasında. Kaybettiği umuduna ve sevgisine can vermek için kendi yaşamına son verdi.
] ] ]
Sahipsiz Sokak Köpeği
öyküyle deneme karışıktı. Aşk ve yalnızlık karışıktı.Umutsuzluk ve başıboşluk ise daha bi karışıktı ...