"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

Sanadır Dalıp Gitmişliğim Bu Günlerde

yazı resim

boş sanma bakışlarımı
senle dolu gözbebeklerim
yağmuru hapsetmiş bulutlar gibi
özlemin ezgi ezgi seslenir mısralarda
türküler demlenir hüzünlerde
sanadır dalıp gitmişliğim bu günlerde

zaman parçalıyor her dakika ömrümü
sensizlik üzerine tuz basıyor yaralarımın
acıyor mu sancıyor mu bilmiyorum
var mıyım yok muyum bilmiyorum
derdimle çoğalan günlerde
sanadır azalıp gitmişliğim bu günlerde

sözün değilse duyduğum ses değil
inan aldığım nefes değil
göğsüm iki dağ arasında kalmış bir rüzgar
hasretin nöbet tutuyor bütün yönlerde
sanadır daralıp gitmişliğim bu günlerde

adını anarım bir çığlık kuşatır şehri
zehir solur seyrine doyum olmayan deniz
dalga dalga birikir acılar içimde
kesilmez yağmurlarca yağar göz yaşlarım
beni sevdiğini söylediğin sözün nerde
sanadır böyle kalıp gitmişliğim bu günlerde

her akşam bir istasyondan hareket ediyor kalbim
bir çığlığı bir çığlığa terk ediyor kalbim
elimdeki gül düşüyor raylara
tam senin vedasız/sedasız gittiğin yerde
sanadır başımı alıp gitmişliğim bugünlerde

KİTAP İZLERİ

Gözyaşı Konağı

Şebnem İşigüzel

Osmanlı Sürgününde Modern Bir Kadının Sesi Şebnem İşigüzel, Gözyaşı Konağı’nda, 19. yüzyıl Osmanlısının boğucu atmosferini, ataerkil bir ailenin baskısıyla Büyükada'ya sürgün edilen genç bir kadının
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön