Aklın cenderesinde tüm yaşam
yitik bir silüet sanki..
Sanki
hayallerini kaybetmiş bir çocuk
beynin kıvrımlarında
umudun yolunu arayan.
Ne şiir, ne güzellik
ne de gözlerin tutkusu
ay yok olmuş
acılarda unutulmuş yaşam çizgisi
alınan her soluk
bir savaş sanki.
Renklerle ayrılmış
verilecek tüm sözler
sıcak renkler hiç söylenmeyecek
soğuk,
yalnızlığın ürperen teninde şimdi
ve iç geçirecek aşk sanki
ve hep!
Gölgeler dikine kaybolduğunda
diyalektik "yine de yaşayabilmek" olacak.
Her güzelin gelişi
fırtınanın yaprağı kahreden sesi
sanki...
Yaşamıştır böylesini herkes
yaşayacak bundan sonra da;
gece gördüğü rüyadan korkacak
aşk sıçrarsa yüzüne perilerin
bildik hüsranlar çıkacak
yedi kat altından yerin;
her kul
bir başkasının öyküsüyle yanacak
çaresizlik mahşerinde.
Yani en sonunda
dünya yıkılacak
ve bir tek Volkan
kalacak sanki.
Bunlar
bir prova sanki...