Elinde bir kılıç var.Savuruyorsun.Bilinçsiz,tutarsızsın.Savurganlığın genlerinden bulaşmış sana.Atalarının öğütlediği gibi.Gözün dönmüş,ruhun allak bullak ,bedenini savuruyorsun…
İlk sütünü içerken kulağına fısıldandığı gibi ;savur!
Hiddetini,öfkeni savur.Nefretini savuruyorsun…Düşmanının kanı da bu süt kadar helaldir Savur ! dendi,yoksa sütüm burnundan gelir.İnanıyorsun…
Bilinçsizsin.Kayıpsın.Aklın ne senden önde,ne de senden geride.Bilincin kayıp.Kuklasın.Söylediğin her kelime,kurduğun her cümle baskalarına ait-sana değil.Ömrü hayatında sana ait bir anlamın olmamıs.Düşünmemişsin,iplerinden öteye geçmemişsin.Oynatılıyorsun.Aklının ipleri ellerinde.Sende ki kılıc savuruyorsun
öfke nöbetlerinde,ama nedenini bilmiyorsun.Öfkelisin.Kimedir bilmiyorsun.Bilincin kayıp;ne içinde, ne de dışında…
Tutarsızsın.Deşiyorsun herkesi.Kim olursa olsun deşiyor,kesiyor,can acıtıyorsun.Sevmek isterken beni sözlerin,delip geçiyor kulaklarımı nefretin.Hiddetin göğsümde bir çukur oluşturup biriktiyor parçalarını.Sen benim kaderimi çiziyorsun.Beni savuruyorsun.Ya ver sesini diyorsun ya sus,ya ver rengini,ellerini,ayaklarını ya da git diyorsun.İlk sütüm benim burnumdan geliyor.
Elinde bir kılıç var.Kesiyorsun.Beni parçalara ayırıyor,savuruyorsun.
Sesimi alıyorsun.Ayaklarımı topraklarımdan kesiyorsun.
Benim kaderimi sen yeniden yazıyorsun
Savuruyorsun.
Ne bendesin,ne de kendinde.
Beni seviyor,ama öldürüyorsun.
Savur - Ma
Bir ülke düşünün.Aynı topraklarda koyun koyuna yaşayan.Fakat farklı renklere sahip yaşayan insanları,farklı diller konustukları.Onları kendileri yapan bu farklılıklar ise düşmanlıkları.Bir taraf vuruyor,öteki savruluyor.Bir taraf çığırdıkça,diğer diller susuyor....