1
hayatın penceresine yaslayınca başımı
gördüm.
umut denen şeyin
ne kadar çok benzediğini
yol çizgilerine…
2
sorsalar bana
ki aslında çok sordular
ve aslında hiç cevap veremedim.
paradoks,ikilem,suskunluk.
sebep aşk.
3
söyle düşün kırık bir fincandan kahve içmek gibi bir şey.
mayhoş bir tat var
ama içemesem de eksilmekte.
kahve de
ben de…
4
parmaklarımla kulaklarımı kapatarak.
şunu söylemek istiyorum
-ömrümce kazandığım her şeyi,bir gülüşe armağan ediyorum-
5
aklıma gelmişken susuyorum şimdi.
6
insanoğlunun doğasında var bu
bir şeyleri keşfetmeye başladığından beri
bir şeyleri katletmeyi başarabiliyor…
7
benim göremediğimi
sen de göremiyor musun kalbim?
haklısın
ikimizde aynı karanlığa odaklanıyoruz…
8
söyle hüznün tarihinden yüzlerce fosil çıkarmış Arkeolog ,
beni ne kadar süre yaşatabilirsin?
-bu geçmişin ve geleceğin arasında ne kadar gömülü kaldığına bağlı.
desene hiç ölmeyeceğim…
9
fizikçiler,matematikçiler ve kimyacılar
(ben de bildiğime göre
buna edebiyatçılarda dahildir.)
biliyorlar ki;
hayatın karekökünü alınca
sonuç toprak çıkıyor.
10
ölüm bazen ürkütücü ,bazen anlamsız.
bazen gülümsetiyor beni.
ne yani
krallar gibi taşınmak yakışmaz mı bana ?
11
hiç istemem ses getiren bir ölümü.
ben ölürken kesilmeli minarelerin elektrikleri
ama durun biraz.
şu sevmek denen şey,yaşamın çekim eki olsa gerek…
12
bana anlamlar yüklemeyin taşıyamam…