994 ekim..Günlerden pazartesi... Saat gece yarısı...
yürüdüm yağmurda uzun, soluksuz…
Saatler, hatta geceler boyunca ıslandım, hiç yakınmadım.
Yağmurdan hızlı yağdım
Ağladım...
Kokuşmuş iliskiler ve kan kaybeden aşkların cezasıydı yaşanan,
Dedim ya yalnızdım, matemimde bile tek başınaydım artık.
Tercihim değildi bu kuytu yalnızlık...
Gözyaşı şişem tasiyordu,
ah.. nefes almak n’mümkün.
Yalandan aşk ayinlerine kurban edilmistim
Sevgilim bile fazlalıktı yaşantımda... Ne acı değil mi?
Özlem duymuyordum hiçbir hasrete..
Ve hasret bir kez daha besliyordu içimdeki kan emici yarasayı.
Durmuştu nabzım, günde iki kez bir doğru etmiyordu yelkovanım.
Böyle bir mevsimdi, takvimde yaşanan...
Ve yokluğun varlığını anlattı bana Shatzi...
Gözyaşların gözyaşlarımdır aklında olsun.
Ölsen leşin sayılırım Unutma.
Ve… Shatzi... Onu tanımalıydım, öyle diyordu gözleri...
kızıl ve çaresiz...
Sevgiye davet çıkarıyordu,
Yokluktan geliyordu sesi, yokluğu da bilirdim en az aldatılışları bildiğim kadar...
Shatzi’yi sevmeyi ne çabuk öğrenmiştim, Ah Shatzi...
Sevdikçe seni daha da küçüldüm, sonra büyüdü sorunlar, etrafına dolardı insanlar.
Ağlamışsam bu ilk, bu senin için!
Ve o gözyaşları bil ki anlam kazandı son gidişinle.
Ah Shatzi, ben ki kumarbaz sevdalı, bıraktım sende tüm empaslarımı.
Gittin ve gittin...
Ah Shatzi, seni tanıdığım gün ikimiz de anlamıştık birimizin kaybedeceğini...
Cafe du Marche’de oynaşırken kadınlar,
senin için kavgaya tutuşurdu Korsikalı çocuklar.
Sen gülümser, ben susardım
Bir şeyleri anlatamadığım için değil, yaşanmamış aşk devrimlerinin isyanıydı suskunluğum.
Geçmişi yaralı sevgilinden utanırsın. Utanmak Sevgidir...
Bir gün yüzündeki yanık saman izlerini sordum Shatzi’ye ”onlar Tanrının imzası” dedi.
hiçbirşey anlamadım...
Anladım dedim… anladım...
Anlamaktı çünkü bana düşen...
Shatzi’ye inanıyordum. Çünkü inanmak akla yatmak, kanmak; kabullenmekti
Bir dönüp aynada yansimasini görebilseydi, ah görebilseydi bir kerecik... Gözyaslari ona ne çok yakışırdı..
994 ekim... Günlerden Salı... Saat gece yarısını devirmişti.
Ayrılığın ilk gecesiydi daha..
Gittin…
Aysız bir gecede bırakıp kaçtığın düşlerimizi, Marsailles Lejyoneri bir adamın, kanlı parmaklarına ve kirli geçmişine sırtlarken,her ilmiği askla örülmüş sevdalarımızı kızlık kanınla buladın sen..!
İlk o gece anladım umutların yalnız ve apansız çöktüğünü…
Kıyıya vuran deniz yıldızlarını okyanusa atmadan mı gidecektin?
Düşümde keşfettiğin adanın resmini yapmadan mı?
Hani tarih kitapları imrenecekti bu kızıl sevdaya!
Hani geceleri uyansınlar diye yıldızlara ıslık çalacaktık!
Demek ki gökyüzü benim düşündüğümden daha karaymış Shatzi...
Yokluğunla geldi Ölüm, öyle aceleci öyle ayaküstü.
994 ekim... Günlerden Salı... Saat 05.45...
İçiyorum..
Kendimi uykusuz bırakıyorum...
düşünmemek , hatırlamamak için...
Gözlerim kapalı...
İğrençlikleri, basitlikleri,ihanetleri görmemek için…
Seni görmemek için Shatzi...
Gökyüzünün de maviye çalarken ağladığını gördüm, demek ki yalnız ihanete uğrayan ben değilmişim,
Çiçekleri dün sabah bıraktım mezarına,
Her İHANET,intahar süsü verilmiş bir cinayet değil midir aslında !
Ve ben Juan de Nova adasında senden kalan yalnızlığı büyütüyorum artık
Senin için değil,
belki bizim için üzülüyorum
All for Shatzi
Shatzi Y. LEVESQUE
Yaş: 23
Ölüm Tarihi: 994 Ekim
Ölüm nedeni: Aşırı doz