Kaldırımdaki taşlarda işcilerin elleri.
Kaldırımdaki her taş
Farklı sokaklarında farklı dizili.
İşte dün yağmur yağmıştı, bugün güneş açtı
Günün gününe uymuyor, sokağın sokağından ayrı.
Seni izledim bir gün boyunca,
Seninle nefes aldım, seninle verdim nefesimi.
Sessizce sordum
Göçmen kuşlara niye sürgün verdiğini,
Cevaplamadın, ne o, uyku saatin mi geldi?
Çok güzelsin biliyor musun?
Tüm sabahların akşamına aşık uyanıyor,
Burada koynunu sevdiğiyle ısıtan için.
Çok sıkıcısın biliyor musun?
Sevdiğini bu şehirde henüz bulamayan için.
Duydun mu? Sarhoşun biri attı elindeki şişeyi sertçe
Şişenin parçalanışında salıverdi gözyaşlarını
Haykırıyor "Seni seviyorum! Seni seviyorum!"
Söylesene bir şehrin aşkları o şehre mi benziyor?
Acaba sevdiğim hangi şehirde yaşıyor?
Bekçi düdüğünü çalıyor boş kaldırımlara
Duvarlara çarpan ses kayboluyor karanlıkta
Uzaktan duyuluyor boğuk bir viyaklama.
Gece kimisinin kadehinde şarapta,
Kimisinin rüyasında yatakta.
Dün farklı şehirde geceledim.
Sabaha kadar sevdiklerimin adını heceledim.
Şarkılara takıldı kulağım radyoda, dinledim.
Kimsine hüzün karışmış kimisine neşe,
Anlıyorum, her şehirde farklı yaşanıyor gece...