Şekilsiz bir evrenin çocuklarıyız biz!
Gecenin bir yarısı dişi bir meleğin şekil bulduğu bir notadır aslında kulağımıza fısıldanan,
Bir uyarı belli belirsiz!
Dokunulası bir gece ise aslında dokunduğumuz,
Ama biz bilmiyorsak bunu,
Hissetmiyorsak tenimizin değdiği derinlikleri,
Bir kamburun içindeki aşkı,
Güzel kokan çiçeğin zehirini,
Çirkin bir böceğin yaşam azmini,
Düşünürüz, tüm ilkel benliğimizle,
Şekilsiz bir evrenin çocuklarıyız biz!
Koyu siyah bir derinlikse sadece, gece,
Ya da beşgen kristal, içimizi ürpertmekten öteye gitmiyorsa,
Ve öpüşmek, sevişmenin bir parçasıysa yanlızca,
O zaman doğmak da bir son; ölmek gibi!
Şekilsiz bir evrenin çocuklarıyız biz!
Ne doğduğumuz güne bir anlam yüklenen,
Ne yaşarken aldığımız bir tek nefesi hatırladığımız,
Ne de yıldızlara dokunduğumuz,
Enine boşluğuz biz!
Biz şekilsiz bir evrenin çocuklarıyız
Ne büyüdüğümüzü farkettiğimiz,
Ne de büyüyecek olan!