"Yazmak, aslında hayatta kalmak için kendime anlattığım yalanların bir günlüğüdür." - Albert Camus"

Sen En Büyük Günahım mışsın...

Çiçeği ve meyvesi olmayan, sıradan bir yeşil! / Ne gündüze ne de geceye idi, yüzündeki maske.

yazı resim

EN BÜYÜK GÜNAHIM MIŞSIN SEN...

Sen...
Dupduru göllerin kıyılarındaki,
Şımarık sazlar gibiydin! tanıdığımda.
Dalsız budaksız üzerine kuş bile konmayan,
Arsızlığı sadece rüzgara sanırdım! aldanmışım.
Girdin dünyama bulandırdın sularımı!
Anladım ki şimdi;
Sen benim en büyük günahım mışsın.

Sen...
Uçsuz bucaksız ormanların derinliklerinde,
Dik kafalı, mağrur ardıçlar gibiydin! ilk gördüğümde.
Çiçeği ve meyvesi olmayan, sıradan bir yeşil!
Ne gündüze ne de geceye idi, yüzündeki maske.
Girdin gönlüme, puslarını sardın yarınlarıma!
Baktım ki dünüme;
Sen benim en büyük günahım mışsın.

Sen...
Yüreğimdeki duygu pınarlarında,
Boz bulanık sel sularıydın, birlikteliğimizde!
Acı tadında karıştın, berraklığımın içlerine.
Ne aşağıya ne de yukarıyaydı akışın! kararsız,
Girdin hislerime, bulandırıp çamura döndürdün;
Gördüm ki şimdi;
Sen benim en büyük günahım mışsın.

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı

İlber Ortaylı

Cumhuriyet'in Mirası ve Geleceği Üzerine Bir Sohbet Milletlerin kurucu yüzyıllarıyla hesaplaşması, kopuş ve devamlılık arasındaki o hassas dengeyi sorgulaması, tarih yazımının en çetrefilli alanlarından biridir.
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön