Nedir ölümden daha sessiz olan. Çıt yok bu gece yine ölüm ve yalnızlık kusuyor ayrılıklar. İki ayrı yakası gibi İstanbulun. Hiç kopmayan ama hiç kavuşamayacak iki aşık gibiyiz yine. Kaç defa denedik unuttum. Hep yenileceğimi bile bile sana koştum. Her dafesında ölümdü karşılayan beni kaç canım kaldı onu da unuttum. Yılmadan her defasında daha umutlu sana koştum ve öldüm.
Ölümden daha sessiz olan neydi. Öldük kaç defa dirildik ama sonunda hep öldük.
Anladım galiba sonunda çözdüm bu aptal döngüyü. Sende her yol ölüme çıkıyor. Ah şapşal ben nasıl farkedemedim sen sadece benimle oynamayı sevdin. oyun saati bittiğinde gideceğini nasıl da akıl edemedim.
Deliyim sanırım öleceğimi bile bile yine kapındayım. Korkularından arınmış bir asker gibi sadece süngümde savaşın ortasındayım. Biliyorum öleceğim ama korkmuyorum çünkü ölsemde sana kavuşuyorum.
Sanırım bu kez sorunu kesin çözdüm çünkü sorun sende değil bende;
"Ben sende ölmeyi çok sevdim"