“Asla yeteri kadar veremediğimiz ve asla almaya doyamadığımız şey nedir?”.Şu anda adını hatırlayamadığım bir düşünür sevginin tanımını böyle yapmış...Aslında çok doğru.
Hayatınız boyunca kaç kişiye “Seni seviyorum” dediniz? “Seni seviyorum” demek bu kadar zor mu?Aslında hiç de değil; yalnızca insanlar önlerinde “Seni seviyorum” demek için uzun zamanlar olduğunu düşünüp her defasında erteliyorlar bunu söylemeyi.Bazı insanlar karşılık gelmeyeceğinden korkuyorlar.Bazı insanlar da sevdiklerine “Seni seviyorum” demek için her şeylerini verebilirler; ama sevdikleri çok uzaklardadır...
Örneğin; ben...Benim büyükbabam ben küçükken öldü, diğer dedemse yine ben küçükken bir çeşit beyin felci geçirdi ve ben dahil kimseyi hatırlamaz oldu.Anlayacağınız dede sevgisi tatmadım, tatmadığım gibi onlara, onları sevdiğimi de söyleyemedim-dedeme söylesem de anlamazdı zaten-.
Büyük dedemi hatırlamıyorum bile, ama küçük dedem ölmeden hemen önce yaklaşık iki ay kadar bizde kaldı.Öleceği aklıma bile gelmezken bir gün onu sevdiğimi söyleyip, onun beni sevip sevmediğini sordum-cevap almayacağımı bile bile-.O, bana baktı, gülümsedi ve sarıldı.O günün hala rüya olup olmadığını çözebilmiş değilim.Ne fark eder ki?Ben beynime, mantığıma karşı çıkıp dedeme sorulacak en aptalca, ama en güzel soruyu sorduysam, rüya ya da gerçek, ne fark eder?
“Seni seviyorum” demek o kadar müthiş bir şey ki...Karşılığı ne olursa olsun...Bence vakit kaybetmeden, en kısa zamanda, hatta bu yazıyı okur okumaz sevdiğiniz kişilere o sihirli cümleyi söyleyin...Hatta tanımadığınız, sevmediğiniz kişilere bile! “Öyle şey olur mu?” demeyin!Belki başınıza güzel bir mucize gelir, benim başıma gelen gibi...
Hadi!
"Seni Seviyorum"
"Seni Seviyorum" demeye korkanlara....