Senin İçin Öldüm Gülüm

Bir tek söz etmeden sus ne olur. Bir günahına bedenimi serecek kadar Bir acına yüreğimi közleyecek kadar Seviyordum seni. Yüreğimi " yüreğine " emanet edip Darağacındaki urganlarını Senin saçların bilip Senin yerine, Gülümseyerek ben ölmeliyim gülüm.

yazı resim

( Ölmek son değildir gülüm,
Ölüm; kavuşmaktır sevdaya.
Ve yüreginle gurur duy ki;
Bedenini korkmadan ölüme
Senin için seren bir sevdaya sahip.)

Bir akşam vakti,
Gözlerine yıldızlarla düşüp
Yüreğini " yüreğimle " yıkayacaktım.
Her gülüşünde,
Gözlerinde yeniden açan baharlara,
Delicesine gözlerimle sarılacaktım.
Geldiğimde,
Yangınlar içinde gördüm yüreğini
Alevleri kuşanıp gözlerine,
Kibritsiz tutuşturmuşsun denizlerini.
Ölümü kazıyıp kirpiklerine,
Kuru toprakla kavuşturmuşsun
Vuslat yolcusu dizlerini.

Gözlerini alevle avuçlarıma düşmüşken
Kirpiklerim kuru kalır mı sanıyorsun ?
Gidişini bin hançer diye
Yüreğime delicesine sürmüşken
Bedenim yaşar mi sanıyorsun ?
Vurma hançeri yüreğime,
Akıtma yüreğini ellerime.

Senin yerine,
Ben diz çökeyim Azrail'in gölgesine.
Senin yerine,
Ben göçeyim ateşin sinesine.
Bir tek söz söylemeden sus ne olur.
Bir günahına bedenimi serecek kadar
Bir acına yüreğimi közleyecek kadar
Seviyordum seni.
Yüreğimi " yüreğine " emanet edip
Darağacındaki urganlarını
Senin saçların bilip
Senin yerine,
Gülümseyerek ben ölmeliyim gülüm.

Ve bir gün gelirsen yanıma,
Yeni açmış kır çiceklerini ser üzerime.
Dokunmak istersen toprağıma,
Yüreğinle dokun üşüyen tenime.
Sorma ne olur neden gittin diye,
Bir nefeslik ömrüm vardı;
Cennet kokulu sevdana yüreğimi adayıp
Senin için öldüm be gülüm.

03 Haziran 2006 14.45

Başa Dön