"Bana bir kitap verin, bir de kahve; gerisi zaten kendiliğinden saçmalayacak." – Dorothy Parker (kurgusal)"

Sessiz Bir Veda Gibi

yazı resim

zaman akrep ve yelkovanla tutuklanırken
saklı heyecanlarımız pusudaydı gölgesinde
pişmanlık an be an yüreklerimizi sararken
adı “aşk” olan saklı heyecanlarımızı
gönül havuzlarımızda defalarca vaftizledik
ardından demledik tutkuyu gecenin sinesinde

suskularımızı paylaşmıyor, erteliyorduk her seferinde
sevinçli telaşlar ile bezeniyordu hızla geçen zaman
bitmezlik ufkunda kaybolmak gibiydi sevmelerimiz
birbirimizin hayalinde yok olmak gibiydi özlemlerimiz
sebepsiz kavgalarımızın aslında vardı bir sebebi
sensizlikte ve bensizlikte paylaşamıyorduk ki birbirimizi

“herşeyin bir sonu vardır” diyenlere taş çıkartan sevilerimiz
nazar mı değdi, bilinmez soğuk bir kış gecesinde
yüreklerimize hınzır ayazlar gibi sızdı, apansız
sonunda geldi, çaldı gönül kapılarımızı, ayrılık
bir veda bile etmeden çekip gitmen, nedendir bilmem?
hem de ardına bakmadan, bir neden bile göstermeden

baksaydın bıraktığın yüzlerce “belkiler” görecektin
kim bilir, o anda dayanamayacak yüreklerimizin közünde
tutkularımızı yeniden terletecektik kış gecelerinde
yoo, bir tek “belkiler” değildi ardında bıraktıkların
yüreğime çivilediğin o “yokluğun” da vardı, elbet
bir de dudaklarımda adın kalmıştı

sessiz bir veda gibi...

Emine Pişiren/Bursa/2009

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön