İçimi sergileyecek bir vitrinim olmadı hiç.
Bir seyyar satıcı kılığında sevdim seni hep.
Bu yüzden şehrin tüm caddeleri bilir aşkımı.
Seni mahalle aralarına bağırdım.
Kirli peştamalım anılarıma sığınak ,
Papatya desenli tezgahım hayatımın iskeleti.
Seni ,kimsesiz çocuklara bağırdım.
Cuma günleri Pazar yerine,
Akşamları lüks semtlere.
Gece gündüz çalışıp,
Kurtaracaktım güya icrada olan aşkımızı ya !
Nafile...iki zabıta el koydu tezgahıma.
Son taksitinle birlikte sen de gittin.
....
şimdi bir şaşkın kılığında seviyorum seni.
Ve şehrin tüm şaşkınları biliyor aşkımı.
] ]