ŞİDDET SIĞINACAĞIMIZ LİMAN OLMASIN
Şiddet, iradesi zayıf insanların fırtınaya yakalanmış gemi misali demir
attığı en yakın limandır.
Bu limana sığınan şahıslardan zarar görenler ise kuşkusuz kadınlarımız
ve çocuklarımız olmaktadır.
Gördükleri şiddet yüzünden hayatımızın en kıymetli varlığı olan kadın
ve çocuklarımızın yaşadıkları, her anının çekilmez bir hal aldığı
görülen bir gerçektir.
Şiddetin hayat boyu hiçbir düğümün çözümünde faydası olmayacağına
inancımız tam olmalıdır.
Aksine yaşamakta olduğumuz dünyada, olumsuzlukların meydana gelmesinde
önemli bir faktör olduğu da herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir.
Bunun farkına varmadan yaşamaya devam etmemiz halinde etrafımızda
telafisi imkansız kayıpların peydah olacağı bilinmelidir.
Bahsetmekte olduğum karanlıkların hayatımızı zindana çevirmesine,
yüzümüzdeki gülümsemenin yerini hüzne bırakmasına izin
verilmemelidir.
Bizler kafamızda yer verdiğimiz fikrimize kendimizi inandıramazsak
karşımızdaki şahıslardan da düşündüklerimizi tasdik etmelerini
beklememeliyiz.
Kendi inanmadığımız bir şeye başkalarının inanmasını beklemenin,
hayatımızın hatalarından bir tanesi olduğu da akılların bir köşesinde
bulundurulmalıdır.
Şiddetin hayatımızı işgal ederek yapmakta olduğumuz işlerimiz üzerinde
büyük bir etkiye sahip olmasına müsaade edilmemelidir.
Şiddetle önümüze çıkmakta olan hiçbir zorluğa karşı durulamayacağı,
insanlara anlayacağı bir dille anlatılması gerekmektedir.
Ailelerin yıkılıp dağılmasında birinci neden olarak bilindiği, göz
önünde bulundurulmalıdır.
Şiddete meyilli olarak almaya hazırlanılan bir yolun sonunun gözyaşı
dökülmeden gelmeyeceği de akıllardan çıkarılmamalıdır.
İnsanoğlu mantığının hareket ettirdiği yönde değil de öfkesinin
yönlendirdiği doğrultuda yol almayı seçerse etrafında bulunan bütün
güzelliklerle vedalaşacağı aşikar.
Açık denizlerde alabora olmak istemeyen bir kimse, zayıf olan başka bir
kimseye orantısız güç kullanmamalıdır.
Şiddet yüzünden insan kalbinde açılan yaraların tamirinin mümkün
olmadığını, her daim aklımızın bir köşesinde bulundurmamız
gerekmektedir.
Kaptanı olduğumuz gemiyi güvenilirliğinden emin olmadığımız bir limana
demirlemenin bize pahalıya patlayacağının da önemli bir ayrıntı
olduğundan şüphe edilmemelidir.
Şiddetin insan iradesini elinden alarak kendi esareti altına almasına
mantığımızın gücüne güvenerek engel olunmalıdır.
Eğer mantığımızı öfkemizden arkaya bırakırsak hayatta hiçbir kazanım
elde edemeyeceğimizi de unutmamamız icap etmektedir.
Yanlış yollarda yürümeyi tercih etmemiz halinde, rotasız bir gemi
misali açık denizlerde alabora olup bir enkaz yığınına dönüşeceğimizi
her daim aklımızdan çıkarmamalıyız.
Hayatımızı anlatılmaz, yaşanır diye tabir ettiğimiz güzelliklerle
tanıştıran kadınlarımızın kıymetinin bilinmesi gerekmektedir.
Dünyalarını zindana çeviren şiddetin önüne geçebilmek için bir an
olsun çaba göstermekten vazgeçilmemelidir.
Bizim karanlığımıza son veren kadın ve çocuklarımız yaşamı zehir eden
şiddetin kucağına atılmamalıdır
Yaşadığımız hayatın, insanoğlunun başvurduğu kaba kuvvetten ibaret
olduğu düşünülmemelidir.
Gülüşümüzü sonlandıran şiddeti, kafamızdan atmadığımız takdirde geceyi
gündüzde görmeye devam edeceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız.
Her zaman her yerde, şiddetin değil iyiliğin, insan yaşamındaki yerine
dikkat çekilmesi mantığı yürütülmelidir.
Biz bu fikirle hareket ettiğimiz müddetçe şiddet yerini mutlulukların
var olduğu, göz yaşlarının sonlandığı huzur dolu anlara bırakacaktır.
Demektir ki kaba kuvvetin var olduğu yerde sonlanması beklenen hiçbir
sorun istenilen çözüme kavuşmaz.
İnsan yaşamında şiddetin yok olmasının yolu, mantıklı fikirler üreterek
esaretinden kurtulunamayan cehaletin karanlığını sonlandırmaktan
geçer.
Şiddet Sığınacağımız Liman Olmasın
şiddet, iradesi zayıf insanların fırtınaya yakalanmış gemi misali demir attığı en yakın limandır.