ŞİİR VE AŞK ÜZERİNE KISA BİR DENEME
Şiir ve Aşk
“Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir, asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır.” diye anlatır aşkı en güzel tarifiyle Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur romanında.
Anlamak ve anlatmak kolay değil aşkı. Hem de hiç kolay değil. Şiir gibi, aşk gibi tanım yapamaz, anlatamaz, tanımlayamazsın aşkı ve şiiri...
Melih Cevdet Anday’a göre;
Tanım akıl işidir. Şiir ise akıl dışıdır.
Bu yüzden belki de aşkı tanımlamaya çalışma; derin bir karanlıktır.
Şiir; aşkın yansımasıdır.
Şiir; aşkın tanımlanmaya çalışılan yanıdır.
Şiir ve aşk bir bütündür. Gönlün güneş ışığı gibi yansımasıdır. Ay’la yıldızın dans etmesidir. Rüzgar gibi sarılmasıdır ince beline yarin, yarin kokusunu içine çekmesidir.
Herkesin bir aşk tanımı, şiir tanımı vardır.Ortak duygu ve düşünceleri taşısa da herkesin ayrı bir aşk ve şiir tanımı vardır.
Valery’e göre şiir;
"Dil içinde bir dildir."
İsmet Özel’e göre şiir;
"Başka anlatım yollarıyla varılamayan bir beşeri alanın sanatıdır."
Lamartin’e göre ise;
"Büyük zekaların rüyalarıdır."
Bana göre şiir; Aşk’ın tanımıdır.
Bana göre aşk; Şiir’in tanımıdır.
“Şiir ve aşk seni görmektir.
Bir yudum tatmaktır sevi nehrinden.
Haykırmaktır umarsızca,
Bağlanmaktır güzelliğine.”
Aşk ve şiir tanıtmak istese kendini, bu kadar derine gizler mi izlerini, anlamını...
Aşk ve şiir…
Uzun sözün kısasıdır bu iki büyülü kelime. Aşk ve şiir…
Aşk ve şiir…
…
Ahmet Çaylar, 25.09.2005