Sonsuzluğun Matemi

Beklenmedik bir öykü bu, sevdanın derin seslenişi... Hiçten hepe yolculuklar arayan bir maneviyat çağrısı, İmdat diyen bir haykırış, cennet masalı sır oldu sanki, Hasret diyarlarında, duyuldu sonsuzluğun matemi. Mustafa Kemal İZGİ

yazı resim

Bölündü parça parça, bitmez denilen o sonsuz sevginin derin sevda nehirleri, döküldüler bilinmez bir çığlığın derinliklerindeki içten bir haykırışa. Yükseldi, büyüdü, sonsuz oldu ve kayboldu gökyüzünün bir yerlerinde...
Ne hasret kaldı, ne de sevdanın izleri, içim bir garip boşlukta sürüklendi, sürüklendi. Hiç mi hissetmedin duygularımın kırılganlığını? Ya da hiç mi düşünmedin tutmayı ellerimden? Bilmiyorum. Sadece bitenlere, yitirilenlere, hiç başlamayanlara üzülüyorum. Bir de başlayıp da bölünenler var hayatımızda, kopup da uzaklaşanlar, darmadağın hüzünler... Sesim, içim, varlığım titriyor, düğümler kör, ruhumda zelzeleler! Sel sele gidiyor varlığım, yıkık, dökük, viran. Hüsranın ötelerinde bir vurgun bu, kayalara çakılan bir demir gibi, ağır. Gitmiyor gemisi düşlerimizin, kaldı öylece, sustu. Aşk'ı da anlatamadım sana, yok oldum belki de, hiçliğimle başbaşa seni izliyorum uzaklardan. Sen yalan diyorsun, bütün hakikatlerin üstündeki sevdamın sonsuz cennetine. Ağır geliyor zincirlere tutunup sevda nehirlerine yolculuklar aramak, bilinmez çığlıklara sessizlik dağıtmak ve boşluklardan kurtuluşlar sunmak inancımızın kuvvetiyle sarılmak maneviyatımıza. İnanmamak insanların anlattığı o içimizi burkan karanlıklara, duymak sevdamızın çağrısını her solukta. Evvel zaman içinde, ahirin ve bakinin sonsuzluğunda bir masalın içinde, kahraman olmak. Oysa kahramanlıkların sonsuzluğu, evvel ve ahirin, baki oluşu... Senin için anlamsız, işte en üzücü olanı da bu... İnanmadın sevgimin hakikatine, içimdeki gönülden sevginin nehirlerine, kanatlanıp da uçmadın, bir yudum sonsuzluk almadın düşlerimden, düşlemedin benimle. Semavatın gönül bahçesinde, saadet güllerinin dansını, uğur böceğini, dağ sincabını, martıları, beyaz güvercinleri, dağları, denizleri, kırları, çimenleri, cennet masalımızı bırakıp nerelere gidiyorsun? Onu da bilmiyorum. Yine de her şey gönlünce olsun, inandığın yolda, hissettiğin doğrulara doğru yürü, ağır ağır, ancak düşün, düşün sonsuzluğun matemini...

Mustafa Kemâl İzgi
KKTC/ Lefke 30 Hzr Cmt 2012 / 15:30

Yorumlar

Başa Dön