Sana bulutların üstüne gittiğimde bakmak isterdim hüzünlü gözlerle...
Yine hep bencil mi olurdun acaba?...Hep ben haklıyım mı derdin benden sonra yaşamını paylaşacağın insana?...Ya da ona da senin için ölmem, bunun mantığı ne , mi derdin?...Bunları merak etmekteyim...
Mezar ziyaretlerine giderken yaşadığımız diyaloğu , bana gelirken de yaşar mıydın ya da bana gelir miydin?...Binlerce, yüzbinlerce soru, şimşek gibi çakıyor beynimde...ve hepsinde de tahmin ettiğim cevaplar beni gene hüzne boğuyor.
Sana kocaman bir dünya bırakıyorum. Tepe tepe kullan. Sana dağınık bir ev bırakıyorum, altı sönük bir demlik,soğuk bir yatak ve sessiz bir ev bırakıyorum.Ve biliyorum ki bunun süresi bellidir.
İstediğim , sadece ve sadece yüzü gülen iki çift göz. Bana onun sözünü ver, gerisi kendi hayatın. Söz mü?
Söz Mü?
Giderken (gideceğin kesinse) gözün arkada olmasın istiyorsan, gitmeden eksik bir şey bırakma. Geri dönüş yok.