Yirmi üçtü yaşım
Puslu bakışlarım vardı
Sokak sokak
Cadde cadde kuşatılmıştım
Köşe başları vardı hoyrat ellerce tutulmuş
Issız kalabalıklarına düştüm İstanbul
İstiklal boş gezerlerine inat
***İstasyon sokağına sevdalandım
Yirmi üçtü yaşım
İstanbul’u öğrendim
Kavgası da sevdası da büyüktü
Yirmi üçtü yaşım
Gayrı İstanbul bendim
Kavlim sana ulan İstanbul
Kavlim sana
İnadım
İsyanım
Çatılmış kaşlarım / karanlığına
Boğaz huzuru yoktu
Kan gölü kuytularında
Işıksızlığa mahkum evleri mahallemin
Bir esmer yüzlü çocuk
Kapıp kaçtı umudumu
Semaya açılan eller titrek
Düş kurulurdu yarına dair
Düş kırılırdı sarhoş kahkahalar arasında
Bankamatik uyuklamaları
Sahil kenarı bank üşümeleri vardı
Gazete çarşaf
Yastık pet şişe
Yirmi üçtü yaşım
İstanbul’u öğrendim
Kanıma girmişti ya sualsizce
Yirmi üçtü yaşım
Gayrı İstanbul bendim
Susmalar dokudum dudaklarıma
Üsküdar’ına sustum , Kadıköy’üne sustum
Zehir zıkkım acılarını içtim İstanbul
Beşiktaş’ına , Sirkeci’ne sustum
Yedi düvel sendeydi , sen bende
Yirmi üçtü yaşım
İstanbul’u öğrendim
Hırçın kavgalar gül olmuştu sokaklarında
Yirmi üçtü yaşım
Gayrı İstanbul bendim
Kavlim sana ulan İstanbul
Kavlim sana
İnadım
İsyanım
Çatılmış kaşlarım / karanlığına
20.03.2006 - Kartal
***Cevizli - Kartal