yolumu gidişlere ayarlama peronundaydım
her gelense bana bakarak gitmelere dönüyordu
eteğindeki taşlar yolboyu biriktirdiği akvaryumaydı
vagonsuz bir şimendiferin tarifine uyuyordu her şey
yolcusuz bir yolculuğa çıkmak üzerine kurulmuştu
kavgalara ara verilmiş bir istasyonda mola verilmeliydi
kuşlar ama tüm kuşlar toplantı yerinde kanat çırpmalıydı
gelen her acıyı göğsünde biriktiren bir gül bırakmalıydı
"sevmek zor çiçek"dedi herkes birden koptu aşkın ipi
tarif/siz
diyordu
her geçen
gölge/siz
bir oyunda
istasyon
şefi/siz
hayat
katarı çeken
tarife/siz
bir tren
ben/siz
her varılan
peronda
çiçek satan
zor seven
bir/ben
bir/siz
ömer akşahan
30.06.2003 / Antalya