"Gerçekler, aynen rüyalar gibi, en çok uyandırıldıklarında rahatsız edicidir." - Franz Kafka"

yazı resim

Kriz geldi, başköşeye kuruldu.
Zamla, vergilerle, hatır soruldu.
Çoğu iş yerine, kilit vuruldu.
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah!

Bir şey anlamadık, biz bu gidişten.
Sıka sıka olduk; dudaktan, dişten.
Batıyoruz diye, attılar işten.
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

Bankaya, tefeye; halkı ezdiren.
Derman diye; köşe, bucak gezdiren.
Tam on yıldır, canımızdan bezdiren.
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

Geçen tüm krizleri; yâd eyledik!
Efradı, yandaşı; abad eyledik!
Dünü, geleceği; berbat eyledik!
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

Dost olan eylemez, böyle hitabı!
Geyik muhabbetten, çapsız maytabı!
Fizik, geometri, cebir kitabı…
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

Kupkuru mutfağın, bitmez yasından.
İşçi nevalesi, sefer tasından.
Girip vatandaşın, tam ortasından;
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

Ozan Hadi’m bir gün mizan kurulur.
Zerrenin de, üzerinde durulur.
Herkes hak ettiği, yere sürülür.
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah! ’’

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön