Toprağa Bir Tohumda Sen Bırak

''Karşılaşılan zorluk ne kadar büyükse, üstesinden gelmek de o kadar gurur vericidir.'' (Epiktetos)

yazı resim

''Karşılaşılan zorluk ne kadar büyükse, üstesinden gelmek de o kadar gurur vericidir.''
(Epiktetos)
Hayat, mutlu ve acı anıların bir toplamıdır. Hayat anlık yaşamak değildir. O gün ki işleri bitirip yarını hiçe saymak, yarın ne olursa olsun demek, yaşadığımız anın tadını çıkarmak değildir. Aldığımız güzellikleri yarınlara taşımak yarınlara yansıtmaktır hayat...
Eski günler aklınıza geldiğinde o günleri daha iyi görüyor ve o günleri arıyorsak bir yerlerde bir hata olmalı. Gelenek ve görenekler eski saygısını yitirmişse, toplum olarak buna doğal bir gözle bakıyorsak, durup düşünme vaktimiz gelmiş demektir...
Ailemizden aldığımız sevgi ve saygıyı artık başkaları ve kendimiz için kullanmıyorsak yarınlara daha bir soğuk daha bir tutarsız gençler emanet etmiş olmaz mıyız? Anne ve babamız bir dolmuşta yaşlı birine yer verdiler ve kuşkusuz bunu bizlere de aşıladılar. Bir süre uyduk ve etrafımızda bizden genç birini görünce o yer versin diye suçu o gençlerin üzerine attık. Eskiden elimizde kalan değerlere sahip çıkmıyoruz. Oysa bizde toprağa bir tohum bıraksak yarın güzel bir ödül olarak karşımıza çıkacak. Tıpkı ailelerimizin bize bıraktıkları tohumlar gibi...
Büyüklerimizden sık duyduğumuz bir laftır, Ah o eski bayramlar...
Şimdi bizim yaşadığımız bayramları yarın çocuklarımız arayacaksa vay onların haline demek geliyor içimden. Çünkü bizler ailelerimizin yaşadığı o daha güzel bayramları ve özel günleri arıyoruz. Emanet aldığımız değerlerin daha fazlasını veremediğimiz çocuklarımızın yarınlarını düşünmek beni korkutmaya başladı. Çevrenin etkisi, ne yiyeceğimize ve ne giyeceğimize hatta tutacağımız takıma kadar bizi etkileyen televizyonun etkisi atacağımız güzel tohumlar için hep önümüze çıkacak bir engel. Ne mutlu ki bize hayatta yüzümüzü kara çıkarmayacak değerleri verebilen ailelere sahiptik. Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkan nesiller olduk.
Ailelerimizin toprağa attığı her tohum bizim ananelere saygılı birer fert olarak yetişmemize neden oldu. Bizimde bunları düşünerek( her ne kadar dış çevre etken olsa da)çocuklarımız için hatta daha ileri gidip torunlarımız için şimdiden tohumları toprağın bir köşesine atma zamanımız geldi de geçiyor bile…
Gölgesinde oturduğumuz, her sıkıldığımızda ona derdimizi açtığımız büyüklerimiz olan çınarlarımız. Her hareketini örnek aldığımız onun gibi olmaya çalıştığımız çınarlarımız...
Gelin bizde çocuklarımız için kendinden emin kendine güvenen kökleri sağlam birer çınar olalım. Ayakta ve sağlam. Büyüklerimizden aldığımız güç ve yeni edindiğimiz eğitiminde katkısıyla daha dayanıklı birer çınar...
Sürekli tüketici olmak, sürekli tüketmek aslına bakarsanız tüketmek dedince birinci sıradayız. Sevgileri, zamanı, enerjiyi, duyguları o kadar hızla tüketiyoruz ki. Gelecek nesle sanırım yerine koymadıkça emanet edebileceğimiz hiç bir şey kalmayacak. Her geçen yılın özlemiyle yeni bir yıla merhaba diyoruz.Her yılda keşkilerimizle bitiyorsa,bence artık harekete geçmenin zamanı gelmiştir...
Sevgiden saygıdan uzak nesiller görmek istemiyorsak eğer, toprağa bol bol sevgi tohumları ekmemiz gerekir. Bol bol gelenek ve görenek. Davranışlar herkesin kendini seyrettiği bir aynaysa bu aynaya sadece kendimiz için değil, geleceğimiz olan çocuklarımızı da düşünerek bakmamız gerekir...

Başa Dön