Bir Ahmet Efendi vardı,
Bizim mahallede.
Ayağında ıslak ayakkabı,
Ederi üç kuruş.
Üstünde yırtık bir gömlek,
Ederi üç kuruş.
Altında delik pantolon,
O da eder üç kuruş.
Bir de sevda vardı
Ahmet Efendi’ de,
Sevda ki delicesine.
Ama o da, o da ederdi,
Üç kuruş.
Sevmezdi hayatını,
Ahmet Efendi.
Bir gün kıydı canına.
Ne malı mülkü vardı şu hayatta,
Ne de iyi bilirdik diyecek dostu.
Sadece;
Bir pantolonu,
Bir gömleği,
Bir ayakkabısı,
Bir de cebinde üç kuruşu vardı.