Ey benim ütopyam,
düşüm,
arş_ı aladan düşüşüm...
kör mızraklar,iğneli fıçılar,
yalın ayak ateşlerde yürüyüşüm...
ey ömrümün kanunisi,
sultanı,
bırkıp kaçan son padişahı,
şahı,
toz duman içinde enkazı...
ferhat delmiş çok mu?
ben getirsem o dağları dize,
ayı indirsem,
güneşi söndürsem,
tüm firarları sahipleriyle kürkünden,
tahtındn etsem...
ey sewgili,
pusulam sen ya,
sağım, solum sen,
bide tüm yollarımı sana çewirmişim
nereye baksam orda sen....
ne kadar asi,
ne kadar isyan warsa
hepsini yığıyorum şuracığa..
bak şimdi:
bu kadar senin içinde az biraz ben kalmışsa içinde
al sen onuda gönül srayına soytarı eyle....
sonkez diyorum,
bu benim vuslata en uzak vedam,
her gece ayın ondördüne uyanan,
bütün yediverenleri sil baştan yaratan,
tüm çaglarımı kasıp kavuran
ve ey bana kendini aşık diye tanıtan,
halime bi bakta kendinden utan.......
Ütopyam
herşeye rağmen........