BÖLÜM 1
1960'lı yıllarda istanbul'da yaşayan bir ailenin hikayesidir bu!
istanbul'un en soğuk gecelerinden birinde fakir bir ailenin gecekondusunda sobada yanan,
yollardan toplanmış çalı çırpının adeta saman alevinin verdiği sıcaklığı vardı.
işten yeni gelmiş hasibe hanımın yorgun dizlerinde yatan üç kızkardeşin bulunduğu küçücük
odada titreyen gaz lambasının ışığında biraz olsun analarının sıcaklığıyla ısınmaya
çalışıyorlardı. Divanın üzerinde günlerce kalkmadan yatan babanın yorgun ve soluk gözlerinin
eşine ve kızlarına ümitsiz bakışı bütün odayı sardı. Ölümün gelip elini tutmasını bekliyordu
artık. Hasibe hanım kocasının çok yakın bir zamanda kendilerinden ayrılacağını seziyordu ama
bunu kızlarına hiç bir zaman yansıtmıyordu.
Hasibe hanım işe gitmek için kalktığında buz gibi odanın camından hala karın şiddetle
yağdığını gördü. Üzerindeki battaniyeyi de soğuktan titreyen kızlarının üzerine örttü. Ses
sizce kapıdan dışarı çıktı. Yine yoğun bir gün onu bekliyordu , kolay değil bütün evin
sorumluluğu onun omuzlarındaydı artık. Hergün çalıştığı köşkün önüne geldi, kapıyı evin kahyası
değil de köşkün sahibi Rami bey açtı.
Rami bey, İstanbul sosyetesinin tanınan beyefendilerinden biridir. Oldukça kibar olan Rami bey,
yüksek tahsilli, varlıklı bir ailenin tek oğludur. Yaşı ilerlemesine rağmen kendisine uygun bir
hanımefendi bulamamasından dolayı hiç evlenmemiştir. Temizlikçisi olan Hasibe hanım uzun yıllar
dan beri Rami beyin yanındadır. Aynı zamanda Rami beyin en güvendiği dostudur.
Hasibe hanım her günkü gibi malzemelerini hazırlayıp temizliğe başladı. Bu gün farklı bir
gün olduğu hissine kapıldı. Sebebini bilmediği bir huzursuzluk vardı içinde. Erkenden işini
bitirip eve gitmek istiyordu. Aklı hala hasta eşi ve kızlarındaydı.
Nihayet işi bitmiş, evinin yolunu tutmuştu. Yağan kar ve soğuğu hissetmiyordu bile. Eve geldi
ğinde üç kızını babalarının yanında göz yaşları içinde buldu. Ne olduğunu sormadı çünkü kızlar
ı hiçbir zaman hissettirmediği gerçekle yüzleşmişlerdi. Babaları son yolculuğuna çıkmış, bekledi
ği arkadaşı ölüm, elinden tutup götürmüştü. Durduğu yerden kıpırdamayan bacakları nihayet çözül
müş, solgun bedene doğru yürüdü. Eşinin gözleri açıktı belliki giderken bile onları düşünüyordu.
Hasibe hanım diğer odadan bir çarşaf alıp üzerini örttü ve kızlarına sarıldı.