"İnsanlık, bu sabahki kahvemi bile hak etmiyor." - Dorothy Parker"

Verdure Blue

hiç beyazıtta yürüdünüz mü,tramvay kaç kere geçti önünüzden;sayabilir misiniz? peki hiç kaçırdığınız oldu mu zaten beklemiyor olduğunuz bi treni...?

yazı resim

burada kalacağım. kesinlikle. gidilecek başka yerim yok. görülecek başka deniz yok.kalmadı.tüm denizleri yedim,sindirdim;şimdi en büyük yolculuğum kendi içime doğru olan olacak.yitirilmiş aşkımın kalıntılarını süpürdüm.süpürüp içimin tüm kırıntılarını;dünden kalan yemek artıklarıyla birlikte ait oldukları yere bıraktım.

duvarlar soğuk.

dün çok hızlı geçti.seni izliyordum ki;tramvay geçti önümden. gün;tramvaya binip gitti.ardından birkaç turist yol sordu bana,gözlerinde umudun büyük pırıltısıyla.söyleyemedim."nereye gideceksiniz?" "şuraya.." "ben orayı bilmiyorum" diyemedim.bilmiyorum nasıl gidilir; gitmek istiyorum. ama gidilecek denizim kalmadı. sadece,"binip kaçsam kayığıma!" diyebiliyorum. anlamıyorlar.

denizler kuru.

kaldırım taşlarını bu denli tuhafsadığımı anımsamıyorum daha önce; üzerine bastıkça çöken, tartan kaldırım taşları beyazıtın. ve sen; gözlerine giriyor saçların. "kesme şu saçlarını" diyorum.dinlemiyorsun.mavim beliriyorken tam gözlerinde,gözlerini çekiyorsun.sularım çekiliyor.kuruyor denizlerim.

sonra alıp başını gidiceksin biliyorum 1400 tane,her biri 1 olan tam bindörtyüz ki lo met re uzağa.dinlemiyorsun.söyleyemiyorum ben de aklımdakini."kesinlikle kesme saçlarını".. gidicem diyorsun.tramvay geçiyor.kayboluyorsun.

ne zaman kendi içime baksam korkar oluyorum.uçurum;yaklaşıverenin düşeceği,yüksekliği arttıkça daha çok cazip görünen,düşmeni istemediğim o uçuruma gelmek üzeresin.ilk defa birinin içimde kaybolmasını isterken ben;ama düşmeden;sen gidiyorsun.

"binip trene kaçmalı bu şehirden.bu şehrin sokakları ruhumun odalarından da dar" derdim ya;ciddiye alacağını bilmezdim.

sen ve çokça alıştığım tuhaflığın;kokun;saçların;yanık ellerin;hepiniz gidiyorsunuz.bakakalıyorum.

ikinci sınıf bir barda gecenin bir yarısı,ataol behramoğlu'nun o en sevdiğim şiirinin başarısız bir yorumu duyuluyor sokak arasından :

"Bir çocuk yüzü, dayalı cama; AĞLIYOR..."

KİTAP İZLERİ

Kör Pencerede Uyuyan

B. Nihan Eren

Gündelik Hayatın Kör Penceresinden Sızan Endişe B. Nihan Eren, yedi yıllık bir aranın ardından yayımladığı "Kör Pencerede Uyuyan" ile çağdaş Türk öykücülüğündeki yerini sağlamlaştırıyor. Yapı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön