Yağmur Rapsodisi
Seval Deniz Karahaliloğlu
Çingene Pembesi Bengovilin rengine vurgun,
Serçenin bıcırtısına karışan,
İnceden yağan yağmurun serinliği başımı döndürüyorsa,
Bil ki mutluyum.
İnadına yaşamın kasavetleri binse de üstüme,
Havada yağmur sonrasının tazeliğine karışan,
Ekmeğin kokusunu mutlaka duyarım.
Sırılsıklam ama aptal gibi mutlu,
Evcazımda demlediğim tavşan kanı çayın özlemine kanarım.
Hele eve atınca kendimi,
Tıpkı sırılsıklam bir sokak kedisi.
Yağmur damlaları süzülürken saçlarımın ucundan,
Çocukluğumda yaptığım gibi,
Islak ayaklarımla kenar kenar odalarıma süzülürüm.
Annemden yediğim zılgıtların acısı mıdır nedir,
Hala kıyın kıyın dolaşırım kendi evimde.
Mutfakta kendi bildiğince şarkı söyleyen demliğin sesine,
Eşlik eder camları döven küçük damlacıkların pıtırtısı.
Elimde bardağımı şenlendiren,
Tavşan kanı demlediğim çayım,
Kurulunca cam kenarındaki köşeme,
Burnumun direğini sızlatan,
Gel geç hüzünleri saymazsak eğer,
Hani, anlık ölümlerin sorumlusu.
Çiçeklerimi,
İnceden yağan yağmuru
Ve hayatı seyrederim.
Sahi, var mı benden daha mutlusu?